Zaman: Okulun ilk günü.
Hava: Çok açık, gökyüzü parlak ve geceden kalma bir duruluk hakim. Hogwarts'ın engin kuleleri bulutlarla dans ediyor adeta.
Saat: 7.30
Yer: Kuleler/Astronomi Kulesi
Mars'ın çığlığıyla uyandı James. Venüs okşadı ardından tatlı yüzünü. Satürn ıslatmasa olmazdı halkasından ve elbette Jüpiter kuruladı. Heyecandan bütün gece uyuyamamış sehpanın üstündeki ufak Merkür'üyle oynayıp durmuştu. Bütün gece, sabah yapacaklarını ve öğrencileri düşündü. Çünkü Hogwarts'daki ilk dersiydi.
Ayağa kalkmasıyla sarsılması bir oldu. Altın kaplamalı devasa teleskoptan güneş yansımıştı gözüme. Ufak bir tebessümle lavaboya gitti. Yüzünü yıkayıp geri döndüğünde Bulut Ölçer'i bugün havanın her zamankinden güzel olacağını söylüyordu. Kıştı ama şansına hava açık olacaktı. İyilik meleği Venüs yine yanındaydı. Neptün'den eser yoktu desenize. Kenarları eskimeye yüz tutmuş iskemlesine oturdu. Arkasına yaslanıp rahatlamak istiyordu. Ama bir an önce derse gitmeliydi. Oturduğu gibi kalktı ve kitabını,küresini ve de asasını aldıktan sonra kapıya yürüdü. Ve bir güzel bir silkelenişin ardından kapıyı açtı ve o büyük karizmasıyla koridorda mavi keten pelerinini savura savura yürümeye başladı. Yolda okul müdürü Dimitri Stefan Potter'ı gördü ve pelerininin önünü eliyle kapatarak selam verdi. "İyi şanslar James." dedi Bay Potter gülen bir ifadeyle. " Şansa ihtiyacım yok Bay Potter. Venüs'ün yanımda." diyerek gözlerimi yukarı devirdim. Ve yeniden selam vererek yoluma devam ettim. Kuleme, sınıfıma gelmiştim. İçeriye girdim ve temiz oksijen yüzümü yaladı adeta. Şimdi yapılacak tek bir şey kalmıştı; öğrencileri beklemek...
Oturdu. Bekledi. Hayal kurdu: 15 yıl önceydi, son senesi.En ön sıralarda hafif sarışın bir oğlan, hep eli havada. Gözleri Mars gibi hep parlak. Canlı, sevecen Merkür gibi. Çok da zeki. Gözü doldu James'in bir an. Aslında bu kadar duygusal da değildir kendisi ama bir daha bu sınıfa geleceğini hayal etmezdi. Tam 15 yıl sonra en sevdiği sınıftaydı yeniden. Kapının açılmasıyla dağıldı hatıra bulutları. İçeri iki öğrenci girmişti. Heyecanlıydılar belli. 2. sınıftı onlarda. En öne oturdular ve baktılar suratına. Ders başlıyor anlamına geliyordu bu.
Sesini toparladı ve pencereden son bir kez bakıp babaya -güneşe- baktı ve derse başladı.
"Merhaba çocuklar. Ben Astronomi Profesörünüz James Juny Harpoty. Burada benim ilk senem. Gerçi 15 yıl önce bende bu tozlu sıralarda okumuştum ama ders vermem açısından ilk senem." Hatıraları anlatısı geliyordu içinden. ama kendine hakim olmasını bilirdi. Bir an önce derse geçmek istiyor, bildiği tüm herşeyi aktarmak istiyordu.
"İlk konumuz astronomi nedir? Ne kadar kolay görünse de aslında kolay olmayan bu konu sizin en çok seveceğiniz konu olacaktır. Bana inanın. Peki aranızda astronominin tanımını bilen var mı? Sanırım yok. Madem öyle kısaca açıklayayım: Astronomi, kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleriyle, gök cisimlerini açıklamaya çalışmak için gözlemleyen bilim dalıdır. Çok mu ağır oldu bilmiyorum çocuklar. Eğer öyleyse Astronomi'nin amacının uzaydaki herhangi bir gök cisminin bütün özelliklerini açıklamak olduğunu bilmeniz yeterli şimdilik. Astronomi sözcüğü eski Yunanca'daki astron ve nomos sözcüklerinden türetilmiştir ve bu ''Yıldızların Yasası'' anlamına gelmektedir. " James kendini kaptırmış gidiyordu. Tüm öğrenciler onu dinliyordu ya da dinliyormuş gibi yapıyorlardı. ama James mutluydu. En azından saygısızlık yapan yoktu. Oturduğu yerden ayağa kalktı ve sıraların arasına daldı. "Astronomi en eski bilim dallarından biridir. Muggle'lar kendilerini keşfetmek için en çok Astronomi bilim dalına önem vermişler ve büyük gelişmeler kaydetmişlerdir. Ki biz büyücüler de onların bazı buluşlarından yararlanmışızdır. Mesela ünlü Astrobüyücü Angelo Parkinson, Muggle Teleskobunu kullanarak devasa evren mercekli teleskobu icat etmiştir." Ve bugünlük bu kadar anlatımın yeterli olacağını düşündü James. Masasına ilerledi ve üstündeki pelerini çıkartıp sandalyesine astı. Masanın üstündeki Samanyolu Sistemini gösteren sihirli ve üç boyutlu maketi görmeleri için tüm öğrencileri masasına davet etti teker teker. Bir profesör olarak saygı duyması onu çok mutlu ediyordu. Ve yan kuledeki çanın çalmasıyla ders sona ermişti. Fakat öğrencileri salmadı James. İlk gün de olsa ödev vermesi gerekiyordu. "Evet sevgili öğrenciler, hepinizden bir parşömen dolusu bir ödev istiyorum. Konunuz ise yaşadığınız gezegen; Dünya hakkında tanıtım bilgileri. Yani bu kadar büyüklüktedir, budur budru budru tipinden... İyi şanslar. Şans meleği Jüpiter yanınızda olsun." dedi ve öğrencilere gitmeleri için izin verdi.
_________________________________________________________________________________________________
Sizden istediğim 1 parşömen yani 15 satırlık bir rp yazmanız. Eğlenceli olacağını umuyorum. Evet, konunuz benim rp'min içinde; Samanyolu. Tabii sadece samanyolunu tanıtmanızı istemiyorum. Samanyolu sadece ödevin içinde geçecek. Siz yine o sabah erken saatteki astronomi dersinizi anlatacaksınız. Yirmi puan altı sınıfı geçemez. Elli puan en yükseğidir.
İyi şanslar. Şans Meleği Jüpiter Yanınızda olsun.
Astronomi Profesörü James Juny Harpoty
10 puan: Renklendirme
10 puan: Betimleme
10 puan: Uzunluk
10 puan: Noktalama ve yazım yanlışları
10 puan: Akıcılık ve İçerik
Konu: II. Sınıflar | I. Ders 
Ptsi Şub. 21, 2011 5:50 am