Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Scarlet de Rosae

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Scarlet de Rosae




Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 14/03/14

Scarlet de Rosae Empty
MesajKonu: Scarlet de Rosae   Scarlet de Rosae Icon_minitimeCuma Mart 14, 2014 10:17 pm




Bembeyaz. Karşısında duran beyaz duvarlı binanın onun sonu olacağını biliyordu Victoria. Melek Mahkemesi... 



Hayatı boyunca annesinin beyaz kanatlarının gölgesinde yaşamış gibi hissediyordu. İnsanların ona bakınca "Cassandra Fragille'in kızı." değil, "Bakın, bu Victoria Fragille." demelerini istiyordu. Bunu başarmak için yapabileceği her şeyi yapmıştı, ancak meleklerin kurtarıcısının gölgesinden kurtulmak o kadar kolay değildi. Sonunda o da kararını vermişti. Ancak amacına ulaşmasına bir dizi talihsiz olay engel olmuştu ve en sonunda yanlışlıkla bir insanı kendine aşık etmişti. Bu büyük kitapta, öldürmekten sonra gelen en büyük suçtu. Bir insanın hayatını etkilemek. Bu kadarla kalsa iyiydi ama Victoria'da o insanoğluna aşık olmuştu. Ve şimdi de cezasının belirleneceği mahkemenin önünde duruyordu.



Beyaz duvarlı bina bir iki zürafa uzunuğundaydı. Mermerden oyulan binada tek bir pürüz yoktu. Bir insanın rüyasında bile göremeyeceği bu güzellik ne yazık ki Victoria'yı çok korkutuyordu. Yanındaki muhafızların dürtmesiyle düşüncelerinden sıyrılan Victoria, elleri kelepçeli içeri girdi. Soğuk demir bileklerini uyuşturmuştu ve ondan alınan melek güçleri yüzünden kanı kelepçenin metaline bulaşmıştı. Bir kaç damla kan ise yere doğru olan yolculuğunu tamamlamış, beyaz masa örtüsündeki tek bir damla kırmızı şaraba eş değer bir görüntü oluşturmuştu. 



İçeri girdiğinde insanların dehşet dolu gözleri ona dönmüştü. "Mahkum geliyor." Mahkum... Daha önce bu mahkemeye annesiyle defalarca gelmişlerdi ama asla mahkum olarak değil. Yanından geçtiği sıradan gelen ağlama sesine döndü. Annesinin, ağlamaktan şişmiş gözleriyle karşılaştı. Asla onun gölgesinden kurtulamayacaktı. Üstüne üstlük onun adını da kirletmişti. Bir kurtarıcının kızının böyle büyük bir suç işlemesi görülmemiş şeydi. Aklına hücum eden bu düşünceler zaten bozuk olan sinirlerinin kaldırabileceği bir şey değildi. Hemen orada ağlamaya başlayabilirdi ancak kendini tuttu. Gözünden düşen, kontrol edemediği tek damla yaş ise yanağında iz bırakarak beyaz teninde boynuna kadar yol aldı. Bu gözyaşının annesini daha çok üzdüğünü fark ettiğinde onu silmek için kolunu hareket ettirdi. Ancak kelepçe, kolunu kaldırmasına engel oldu. Sadece yüzünü eğerek annesinin onu görmesini engelledi.



Sonunda yerine vardığında, kendini pek de adaletli olmayan yargı sistemine bıraktı. Yargıcın karşısında ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Sadece oturup onu suçlamasını dinleyecek, sonra suçunu kabul edip etmeyeceği sorusuna cevap verecekti. "Victoria Fragille, Melek Mahkemesinden habersiz dünyaya inmek, bir insanın hayatına girmek ve onu kendine aşık etmek suçundan yargılanıyorsunuz. Suçunuzu kabul ediyor musunuz?" "Kabul ediyorum." Kabul etmesse, yalan mı değil mi araştırılır, yalan söylüyorsa cezası ağırlaştırılırdı. Ancak kabul ederse hiçbir şey yapılmaz doğru söylediği için ceza hafifletilirdi. Ne olursa olsun, bu bir melek mahkemesiydi. "Yaptığınız hata gereği cezanız ölümdür. Ancak suçunuzu kabul etmeniz, cezayı hafifletir. Hafifletilmiş cezanız, cennetten kovulmaktır." Az önce cennetten kovuldum. "Sizin için dünyada yeni bir aile bulunacak ve hafızanız silinecektir. Aile bulunana kadar hapishanede bekleyeceksiniz." Ve yargıç tokmağı vurdu. Karar kesindi. Her şeyi unutacaktı.



Hapishanede geçirdiği birkaç günde aklına bir fikir gelmişti. En azından bir şeyleri hatırlamasına yardımcı olacak bir şey. O'nu hatırlamasına yardımcı olacak bir şey.



Melekler saftı. Her zaman saf olacaklardı. Bir mahkuma yemekle birlikte bıçak getirebilecek kadar güveniyorlardı diğer meleklere. Ve o bıçak Victoria'nın işine yarayacaktı. Koluna kazıyacağı ismi çoktan seçmişti. Andrew Wellington. Onu bu duruma getiren insanın adı. Aşık olduğu insanın adı. Belki onu diğer hayatında görmesi binde birlik bir ihtimaldi ama yine de olasıydı. Bıçakla koluna 'AW' baş harflerini kazımaya başladı. Bıçağın etine girdikten sonraki etkisiyle çığlık attı. Artık melek güçlerinin, meleklerin sahip olduğu ölümsüzlük gücünün elinden alındığını unutmuştu. Harika şimdi onlar gelene kadar sadece birkaç dakikam var. Ayak sesleri duyulurken W harfini henüz bitirmişti. Acıdan gözleri kapanırken içeri giren bir meleği gördü. Sonrası karanlık.



-01.09.2000 -Dünyadaki hayatında-

Victoria Ossure, hayatını NewYork City'den çıkmadan geçirmiş, 17 yaşında bir kızdı. Birçok arkadaşı ve çok sevdiği bir sevgilisi vardı. Onun doğru kişi olduğuna karar vermesi zor olmamıştı bu 'kader'di. Kolunda, doğduğu günden beri taşıdığı 'AW' harfleri, ona Andrew Wellington'un doğru kişi olduğunu anlatıyordu. Arada sırada, ışıkların arasında dolaşan çok güzel bir kadın görüyordu. Kadını gördüğünden tam olarak emin olmadığı içinse kimseye bundan bahsetmiyordu. Ancak içinde o kadının kendisini koruduğuna dağir bir his vardı. Onun annesi olduğunu nereden bilebilirdi ki?



Spoiler:
*Daha önce başka bir sitede de bunun benzerini yayınlamıştım. cümleleri biraz değiştirdim. umarım sorun olmaz.*
*Okunduktan hemen sonra silinebilir mi?*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Scarlet de Rosae
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Role Play Geçmişi-
Buraya geçin: