Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN

Aşağa gitmek 
+5
Alyssha Cassidy Malfoy
Henry McCourt
Astrid Vivienne
Jack Stepanoviç Karenin
Aaron Smith
9 posters
YazarMesaj
Elizabeth Dunham

Elizabeth Dunham


Lakap : Beth, Liz
Rp Sevgilisi : JASON.
Mesaj Sayısı : 312
Kayıt tarihi : 29/07/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeSalı Ağus. 13, 2013 8:22 am


HUFFLEPUFFvs.SLYTHERIN

+:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://facebook.com/ssbdd
Elizabeth Dunham

Elizabeth Dunham


Lakap : Beth, Liz
Rp Sevgilisi : JASON.
Mesaj Sayısı : 312
Kayıt tarihi : 29/07/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeÇarş. Ağus. 21, 2013 12:18 pm



Son günlere kıyasla oldukça sıcak bir gün olmakla bir Elizabeth halen uyandığı andaki enerjisini koruyordu çünkü sonunda beklenilen gün gelmişti. Tüm takımla birlikte büyük Quidditch sahasının tam ortasında duruyordu. Uzun siyah çizmelerinin toprağa hafifçe battığını hissedebiliyordu. O çizmeler yerde durmak için giyilmemişti çünkü. Yeşil bakışlarını gökyüzüne kaldırdı. İlk maç için güzel bir havaydı hatta bir hediye gibiydi. Güneşin yansımasıyla parıldayan gözlerini kıstı seyircilere bakarken, neredeyse tüm okul burada olmalıydı. Kulaklarını sağır eden bir tezahürat vardı ancak henüz yeni başladıklarını biliyordu. Gülümsedi bakışları Profesörler bölümde oturan Liam Landers ile kesiştiğinde. Ardından oyuncuların hepsi her iki yanında yerlerini aldığında süpürgesini basit bir el hareketiyle eline kaldırıp diğer eliyle de topların olduğu çantayı alarak tek bir profesyönel hareketle üzerine geçti.

Yükselmeye başladığında tüm okul yavaşça maçın başlayacağını anlayarak tezahüratları kesmeye ve Elizabeth'i ve yanı sıra süpürgelerinde havalanıp ilk pozisyonlarını alan Hufflepuff ve Slytherin grubunu izlemeye başladı. Elizabeth oyunculardan daha alçak bir mesafede durup çantayı iki eliyle kavradı ve ufak bir büyü ile yükselttiği ses tonuyla konuşarak çantayı açtı. "MAÇ BAŞLASIN." Quaffle, iki Bludger ve Altın Snitch yerlerinden hızla fırlarken seyirciler tekrar çığlıklar atmaya başlamıştı.
 
Hatırlatmalar:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://facebook.com/ssbdd
Aaron Smith
Hufflepuff II. Sınıf Öğrencisi
Hufflepuff II. Sınıf Öğrencisi
Aaron Smith


Lakap : Aerosmith.
Rp Sevgilisi : April ve Roxana
Mesaj Sayısı : 67
Kayıt tarihi : 30/08/12

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeÇarş. Ağus. 21, 2013 2:41 pm


Gökyüzüne çıktıklarında Aaron'ın gözleri olması gerektiği gibi profesörün komutlarında değil, seyircilerdeydi. Heryerde aradığı isimse belliydi ancak henüz görememiş olmak sıkıcıydı, ardından onu gördü ve yüzünde bir gülümseme oluştu aynı kalabalığın arasında kırmızı üniformasıyla oturmuş Hans abisi gibi. Duruşunu dikleştirip aşağı göz attığında topların atılmak üzere olduğunu fark etti, aylardır bugün için çalışıyorlardı ve şuan küçük bedenini bir endişe kaplamıştı. Takımın en küçük oyuncusu olmak ona hiçbir zaman dezavantaj gibi görünmemişti ancak karşı tarafa bakınca gördüğü kaslı erkeklerden sonra bu durumu tekrar düşünmeye başlamıştı. Onların takımında kendisinden başka yalnızca bir tane erkek vardı ve itiraf etmeliydi, Tony'nin kasları her ikisine de yeterdi ancak... Şu vurucu olan Raymond oğlanı onu korkutmuyor değildi. Hans'ın sözlerini hatırlattı kendisine "Sen küçüksün ve kıvraksın. Ayrıca arkanı kollayan iki tane vurucu olacak. Odaklan ve oyununu oyna. İnanırsan en iyisini yapabilirsin ve..." Son cümleyi dışından mırıldandı. "ben sana güveniyorum." Ardından maçı başlatan sesle bir taktiğe uygun olarak alttan uçup diğer kaleye yakınlaşmaya koyuldu. Lulu yukarıya atılan Quaffle'ı kapmaya girişmişti ve diğer kovalayıcı olan Pierretta'nın ortalara yerleştiğini düşünüyordu.

Yerini aldığında Hufflepuff tribünlerine daha yakın olan kısımdaydı ve bağırışlar içini ısıtıyordu. Sadece bir dakika sonra kendisine pas atılmış koca topu aynı aylardır çalıştığı gibi tek hamlede tutabilmişti. Raymond'ın attığı bir Bludger'dan kıvrak bir şekilde kurtularak ileriye uçtu ve karşıdan gelen kısa saçlı olan Bartolomej'i gördüğünde topu heyecanla Lulu'ya attı. Ancak Lulu topu tutamadan uzun saçlı olan araya girip kapmıştı. Kaşlarını çattıktan sonra içten içe kendisine kızarak oyunun yeni gidişatına doğru uçmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Stepanoviç Karenin
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Jack Stepanoviç Karenin


Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.)
Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu
Mesaj Sayısı : 851
Kayıt tarihi : 14/08/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimePtsi Ağus. 26, 2013 3:37 pm


Güneş, gözündeki gözlüklere rağmen görüşünü zorlaştırıyordu ancak bu onun güzel oynayamaması için bir mazatret değildi. Jack Quidditch'i oldukça ciddiye alırdı, aynı derslerini ciddiye aldığı kadar. Belki de daha fazla... Şimdiyse sezonun ilk maçını oynarken bu okuldakilere nasıl oynadığını gösterme zamanıydı. Büyük sınıflar arasında ufak bahisler döndüğüne emindi ve en azından bu konuşmalarda güvenilen isimlerden biri olmak istiyordu. Çoğu kişinin vücudunu bir vurucu için yetersiz bulduğunu duymuştu ancak bu tür duyumlar onu yalnızca gülümsetiyordu. Özellikle de vücudunu istediği zaman kontrol edebildiği düşünülürse.

Karşı takımın vurucusunun topu Bochkarev'e doğru yolladığını görünce süpürgesinin yönünü pratik bir şekilde ters çevirip hızlanarak yetişti ve topu onların kovalayıcılarına yönlendirdi sert bir vuruşla ve adı Lulu olanı omzundan vurup dengesini kaybetmesini sağladı. Yalnızca bir saniye sonra yüzünde oluşan pis sırıtışla arkasına baktığında Raymond'ın kendisine seslendiğini duydu. Sonuç olarak partnerdiler ve neyse ki Quidditch için her şeyi görmezden gelebiliyordu. Kendisini öldürmeye çalışışını, onun yüzünden birkaç ay boyunca bir lanetle yaşayışını, tüm o ezikleyen hallerini ve bunun gibi birkaç ufak şeyi daha. Önemli değil canım. Raymond'ın attığı topu aynı antremanlarda türettikleri taktikteki gibi karşı takımın oyuncularının arasından birbirlerine atıyorlar ve kişilerin yönlerini değiştirmelerine yol açıyorlardı. Topu son kez attığında Raymond'ın gözlerinde farklı bir parıltı gördü ve oğlan topu hızla fırlatıp karşı takımın arayıcısına yolladı. O saniyede görmüştü ki Jack, genç kız Altın Snitch'i fark etmişti. En azından karnına Bludger'ı yiyene kadar. Güldü Jack. Ve diğer takımın attığı Bludger'dan sıyrılarak uçup attıkları top yere düşmeden yakaladı ve topu eliyle havaya atıp siyah renkli sopasıyla kuvvetle, yukarıda vuruşu bekleyen partnerine yolladı.

Yukarı geri çıkışta tribünlerin yanından geçerken atılan tezahüratları çok daha net işitiyordu ve bir kişinin "Xavier, hadi oğlum!" diye bağırdığı duydu. Her ne kadar hızla yanından geçse de bunu söyleyenin yetişkin bir adam olduğuna emindi. Demek babası burada, diye iç geçirdi elinde olmaksızın. Kendi babasının da burada olmasını isterdi, oysa adamın gelemeyişi tam bir talihsizlik dolayısıyla olmalıydı çünkü son mektubunda dikkatle belirtmişti. En son ikinci yaş günü partisine geldiğini düşünürsek oldukça da ilgili bir babaydı oysa. Tüh. Karşıda gördüğü yeni Bludger'a ayrı bir sinirle vurdu ki Astrid bile bu konuda insanları güldüren bir yorum yapmayı eksik etmemişti. Kafasını sallayarak kızın konuştuğu kabine baktı ve gülümsedi elinde olmaksızın. Kızın ilk sunuşu olmasına rağmen gayet iyi iş çıkarıyordu. Kuzeninin Kuzeni. Bu okula gelene kadar tanımıyordu bile onu... Ardından kızın oturduğu yerin aşağısına baktığında bahsi geçen ilk kuzeni gördü. Henry. Her ikisi için de oradaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Astrid Vivienne

Astrid Vivienne


Lakap : Weird, Ass, Astroid, Astro.
Rp Sevgilisi : Tognazzi boy. But obviously i can't say it correctly.
Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 25/04/13

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue99/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (99/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeSalı Ağus. 27, 2013 2:47 am




"Ehe ehe, se- se- ses deneme, bir ki- ses geliyor mu, ses?" Genç kız önünde duran mikrofona eliyle vurarak çalıştığından emin olmak istediğinde, etrafındaki herkes anlık bir sıçrama yaşadı. Tamam, belli ki çalışıyordu. Gülümsedi Astrid sanki onu çeken kameralar varmışçasına ve Quidditch liginin değişmez sunucularından Lori Phonny'nin ses tonunun tıpatıp aynısını yaparak, kalın ve erkeksi bir sesle devam etti. "Hogwarts Quidditch döneminin ilk maçına, hoş geldiniz!" Birkaç kişi ortamda gerçekten Lori'yi arayınca gururla yanında oturan Flair'in bacağını çimdikledi ve kızın cıyaklaması mikrofon eşliğinde tüm alana yayıldı. Kendi kendine bu işi ciddiyetle yapmasını söyledi genç kız bunun üzerine. Aslında kendi kendine söylememişti bunu; Anna Lizzie Malfoy'un gözlerinde görmüştü. Kadının suyuna gitmek için Slytherin maçını seçmesi yanlıştı zaten. Bunu bildiği için, kendi ses tonuyla devam etti bu defa. "Bir tarafta porsukların kıllı popoları- alınmaca yok bayanlar, bir tarafta ise yılanların olmayan popoları. Ki bence yılanların da popoları olmalıydı..." Aklına geleni sesli getirdiğini fark edince öteki tarafında oturan Sam bir kahkaha attı. Luigi'nin nerede olduğunu sorarsanız; Astrid onu tribünün öteki ucuna yollamıştı zira o yakınında olunca odaklanma problemi hat safhalara ulaşıyor, eli ayağına dolanıyordu. Şu ansa bir yanında Sam, bir yanında Flair vardı ve kız olabildiğince sakin hatta her zamanki yaramazlığı ile göreve hazırdı.

"Belirtmek gerekirse, kadrolarda değişiklikler var. Slytherin'de yeni vurucu Drumstrang'tan gelen Jack Karenin ki siz onun kassız kıllı göğsüne aldanmayın, bludgera vurmasını iyi biliyor. Kendisi bir vejetaryen olduğu için -güzelim biftekler varken bir insan nasıl bunu yapabilir aklım almasa da- proteinsizlikten oluyor bunlar. Sevgilisi Miloslova kızı, selam Natalia, yemek yapmayı öğrense belki Jack kilo alabilir tabii. Unutmayalım bir erkeğin kalbinden geçen yol midesinden geçer!"  Luigi'nin kalbinden geçen yolun çok farklı olduğunu düşünüp güldü kendi kendine ve devam etti. "Ve diğer kovalayıcımız, bir başka Bartolomej! Böylece Ravenclaw'ın ikiz vuruculara sahip olmasından sonra, başka bir binada, başka bir mevkiiyi ikizler ele geçiriyor. Kaptan Krystof'un yetenekleri düşününce Krystelle'ın da farklı bir performans sergileyeceğini düşünmüyorum. Gerçi antrenmanlardan birinde konuşurken suratına bludger yediği dedikodusu yok değil. Ve son olarak, diğer bir kovalayıcı: Vasily Bochkarev! Onun hakkında diyebileceğim tek şey; bana kalırsa Slytherin ekibi yeteneğin yanında tipe de bakıyor, yoksa bu kadronun başka bir açıklaması yok!" Sözlerini bitirmişti ki, sahaya Slytherin takımı hep birlikte düzen içinde daldılar. O kadar  etkileyici gözüküyorlardı ki, Astrid yalnızca susup alkışların ve çığlıkların tadını çıkarttı. Biraz olsun azaldığında sesler, yeniden devraldı gürültüyü çıkartma işini. "Hufflepuff'ta ise bu sene göze çarpan büyük bir değişiklik var. Genç yeteneklere fırsat vermiş olmak istemişler ki; Aaron Smith! Sonuçta hepimiz onun şakalarına maruz kalmışızdır, ah. Bakalım bugün nasıl şakalar yapacak sahada. Her ne yaparsa yapsın, Alyssha Malfoy güleceğe benzemiyor."

Bu defa çığlıklar Hufflepuff'a gelirken, genç kız bir iki bilgi daha vermişti ki profesör gözüktü. "Karşınızda, Quidditch'in gururu, sevimli suratı, sarı saçları, mavi göz- tamam, muhteşem Elizabeth geliyor, o bir Dunham, o bir idol- Elizabeth Dunham! Ve bana bir bakış fırlatıp -size de merhaba profesör- maçı başlatıyor! Maç tüm heyecanlıyla başlıyor. Hazır mısınız gençler?" Tribünlerden deli gibi sesler gelirken, Astrid yönetimin kendisinde olduğunu bilmenin verdiği hisle adeta gururla tuttu mikrofonu. Tamamen havaya girmişti şimdi ve Flair'in yaptığı yorumları dahi duymuyordu artık. "Hufflepuff önde başlıyor derken yeni Bartolomej topu kapıyor! O ne hızdı ama! O ileri doğru atılırken onun arkasını kollayan Raymond ve Karenin ikilisini görüyoruz. Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama iyi bir ikili olmuş gibi gözüküyorlar! Ah ama Jack ya bu yoruma ya da muhteşem göğsü hakkında yaptığım yoruma sinirlenmiş olacak ki; topa adeta efsanevi bir hızla vuruyor ve top Hufflepuff'tan birisine çarpmak yerine, doğrudan yüksekte dolanan Malfoy'u sıyırıp, bulutlara doğru gidiyor. Bana mı öyle geliyor yoksa hepiniz tüm Slytherinlerin aynı anda aynı küfrü ettiğini fark ettiniz mi? Bence oldukça uyumlular!"

ten points go to slytherin.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Dunham

Elizabeth Dunham


Lakap : Beth, Liz
Rp Sevgilisi : JASON.
Mesaj Sayısı : 312
Kayıt tarihi : 29/07/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeSalı Ağus. 27, 2013 10:15 am



Yönlendirme: Jack Karenin'in kontrolsüzce fırlattığı bludger ve Xavier Raymond'ın duruma yetersiz müdahalesi sonucunda Slytherin kovalayısı Vasily Bochkarev maç dışı kalmak zorunda kalmıştır. Onun yerine Slytherin yedek kovalayıcısı Sierra Weidner geçecektir. Hufflepuff kadrosu ise şuan bir değişim dahilinde değildir.

Altın Snitch maçın başında göründüğünü gibi izini kaybettirmiştir. Arayıcılar, ben bir dahaki post'umda topun göründüğünü söylemeden onu ellemese iyi olur.

Quaffle Hufflepuffların elinde ve kovalayıcıları Slytherin kalelerine yakındır.

Bludgerların her ikisi de kötü düşüşten sonra gücü tekrar kontrol altına alan Slytherin Vurucularındadır.

Üstünlük 40:90 maç skoruyla şuan Slytherin'e aittir.

Maç buna göre devam edebilir.

Hatırlatmalar:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://facebook.com/ssbdd
Henry McCourt
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Bk.
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Bk.
Henry McCourt


Lakap : Don't wear me out.
Rp Sevgilisi : I'm a free bitch.
Mesaj Sayısı : 251
Kayıt tarihi : 18/11/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimePaz Eyl. 01, 2013 10:39 am

Bartolomej çocuklarının attığı son bir gol ile skor doksana kırk olunca Henry'nin dudağı zevkle kıvrıldı yalnızca bir an. Ardından tekrar maçı takip etmeye başladı, Jack'in yaptığı anlık hata takımını iyi bir oyuncudan etmiş ve yeni gelenin alışması biraz uzun sürmüştü. Alışılagelenden birkaç dakika daha uzun... Yine de bu Henry'nin umurunda değildi. Bunun her ne kadar amatör sayılabilecek bir okul maçı olduğunu bilse de yapılan hatalar sinirine dokunuyordu. Belki şuan puanları doksan değil yüz yirmi olacaktı; en azından Henry maçın başından beri en az o kadar puan değerinde hata saymıştı. Quidditch'den anlardı ancak genel olarak Quidditch'e karşı özel bir ilgisi olduğu söylenemezdi. Sezonda birkaç kere maçlara gidiyordu Elizabeth'le nişanlı olduğu zamanların aksine ancak Charles olmasaydı bu aktiviteyi alışkanlık haline getirir miydi emin değildi. Charles'ın maçlarında olmayı seviyordu, hele ki Jeremy gibi bir geveze yanındayken! Maçları eğlenceli kılan durumlardan biri de buydu; muhteşem bir atmosfer, profesyonel oyuncular, heyecanlı bir anlatım, yerinde duramayan arkadaşlar. Oysa burada, eski nişanlısının yönettiği amatör bir maçta, özel bölümde yanında iyi anlaştığı hiç kimse olmaksızın otururken adeta sıkılıyordu dışarıdan bunu belli etmese de ki durumunu gizlemekte becerikliydi. Kuzeninin kendisine atılan Bludger'ı karşı takımın küçük kovalayıcısına yollayıp çocuğun neredeyse düşmesine yol açışını izledi ve gülümsedi; işte güzel bir hamle.

Olduğu yerde arkasına yaslanıp gözlerini kısarak maça odaklandı. Üzerinde her zamankinin aksine daha sade renklerden oluşan bir kıyafet vardı, özellikle değil yalnızca giymek isteği için giymişti bunları yoksa çevredekilerin ne düşündüğü genel olarak umurunda değildi Henry'nin. Tam anlamıyla istediği gibi yaşardı ve belki bu konuda ona en çok benzemiş olan kuzeni Astrid'di. Şuan kızın ağzından çıkıp Henry'nin kulağına gelen her kelimesi Hogwarts'ın yeni bir sırrını ortaya çıkıyorken bu teorisinin ne kadar da doğru olduğunu bir kez daha hatırladı. Belki bir kızı olsa aynı ona benzerdi, belki de onun siyah saçlı haline... Hafif bir rüzgarla birlikte maçın hakeminin önünden geçmesiyle kafasını ne düşünüyorum ben, dercesine salladı. Ve yanlışlığıyla dalga geçen bir gülümseme belirdi suratında; hayatında bir kere evliliğe gerçekten yakındı ancak olmamıştı ve Henry bir daha asla o kadar yaklaşacağını sanmıyordu. Şuan hayatında odaklandığı yegane şey işiydi, ve belki de Jack. Astrid... Jack'in kendisi hakkında söyledikleri aklına geldi bir an; oğlan kendisine herkesten daha çok güveniyordu. Hem herkesin Henry'e güvendiğinden hem de diğer herkese güvendiğinden fazla; babasına, annesine, sevgilisine... Bu durum Henry'i o kadar mutlu ediyor değildi oysa. Oğlanın kendisinden başka bir kol daha bulmasını isterdi zira giderek kendisine benziyordu ki Henry'nin durumunda olay kendisinden başka kimseye güvenmemekti ...ve Tanrı; inançlı bir adamdı o içinde, çoğu kişi öyle düşünmese de. Öyle doğmuştu, öyle yetiştirilmişti ve ona aşılanan çoğu huydan biri olan aile sevgisi büyük ihtimal sevgili -her ne kadar aralarındaki yaş farkı fazla olmasa da- dayısı Stepan'a verilirken tükenmişti. Yıllar boyunca Henry anlaşılmaz olarak tanımlanmıştı oysa Stepan ondan daha beterdi. Çevirdiği işleri öğrenmek için Henry bile fazla uzaktaydı ancak Allison'ın gidişinden sonra adamın huy değiştirdiğini söyleyebilirdi. Sürtük. Allison hakkında konuşmak ise imkansız gibiydi. Şu olaylardan sonra, Jack'in neredeyse abisi tarafından öldürüleceği olaylardan sonra, Jack'i Hogwarts'dan almakta inat etmişti oysa oğlanın yeni bir başlangıca daha hazır olmadığını, burada yeni arkadaşlar edindiğini ve Allison ortalıkta yokken bunu Jack'e bir kere daha yaparsa gözünde iyice düşman olacağını söylemişti. Stepan'a karşı sözleri netti çünkü kibarlıkla durmayacağını biliyordu ve şimdi burada, Jack öz abisiyle uçarken, her şeyden sorumlu olan kişi Henry'ydi. Olacak herhangi yeni bir şeyden... Henüz birbirlerinin kardeş olduğunu bile bilmiyorlardı ancak Stepan biliyordu. Henry biliyordu. Demin göz göze geldiği karşı tribündeki Jack Raymond biliyordu. Kibarca selamlaştılar. Etraftaki tüm o yaygaraya tezat bir şekilde, sakince.

Slytherin yeni bir gol attı ve seyircilerin yarısından fazlası heyecanla çığlıklar atıp alkışlamaya başladı. Ve Henry de alkışladı her iki Jack de karşısındayken. Yanı sıra bunun Slytherin'in son golü olmadığını da biliyordu; Hufflepuff'a karşılardı, Tanrı aşkına... Öğrenci olduğu zamanlarda snitch yakalanmadan Slytherin Hufflepuff'la arasındaki puanı üç yüzden yukarıya çıkaramamışsa o maç sıkıcı kabul edilirdi, doğruya doğru. Hogwarts'daki en heyecanlı maçların Gryffindor ve Slytherin arasında yaşandığını herkes bilir. Nefret arttıkça rekabet artar... Bu yaşta çocukların bu yönde eğitilmeye başlamalarını onaylamıyordu tabi... Ama eğlenmediğini söyleyemezdi. Jack'in sevgilisinin Slytherin'i destekleyeceğini düşündü, şuanda da tribünde herhangi bir yerde oturmuş izliyor olmalıydı belki de. Ancak Henry kızı tanıyacağını pek zannetmiyordu, ne de olsa bir kere görmüştü sadece. Miloslova, diye düşündü. Uzun sürmeyecek bir ilişki olduğu için Jack'e bir şey dediği yoktu ancak Stepan'ın Miloslov'larla olan ilişkisi geçenlerde küçük bir olaya neden olmuştu. Gözlerini kapatırken içine ufak bir huzursuzluk vardı çünkü sakladığı her şeye rağmen Jack'in en güvendiği insandı.

Aradan yalnızca beş dakika geçtiğinde Henry kendi oturduğu tribünün önünden süzülerek geçen altın snitch'i gördü. O kadar yakındı ki ona, bir seyirci olarak bu kadarını hayal etmezdi. Ardından, kafasını ondan ayırdığında, onu fark eden tek kişinin kendisi olmadığını fark etti. Tam iki koltuk yanında oturan kömür karası saçlara sahip bir kadındı bu ve Henry o saçları tanımıyor olsaydı en başından beri onunla bu kadar yakın oturduklarına bu kadar şaşırmazdı. Yüzünü hadi ama dercesine buruşturdu ister istemez, ardından kadın gözlerini çoktan buradan ayrılmış olan snitch'den çekip tekrar oyuna döndüğünde kendisine bakan Henry'i fark etti ve inanın bu onun için de günün en hoş olayı gibi görünmüyordu. Kadın sinirle gözlerini devirdikten sonra hahlayarak önüne döndü Henry, bir yandan da konuşuyordu "Umarım beceriksiz kardeşin de onu bugün fark eder Malfoy."


TEN POINT GOES TO:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alyssha Cassidy Malfoy
Slytherin VII. Sınıf Öğrencisi | Bina Başkanı
Slytherin VII. Sınıf Öğrencisi | Bina Başkanı
Alyssha Cassidy Malfoy


Lakap : Aly, Cass
Rp Sevgilisi : Xavier Shane Raymond.
Mesaj Sayısı : 827
Kayıt tarihi : 01/11/09

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue100/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (100/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeSalı Eyl. 03, 2013 5:07 am




Belki yılın ilk maçıydı, belki herkesin içinde tatlı bir heyecan vardı; ama hepsinin ötesinde, Slytherin takımında hiç kimse stresli değildi. Ne de olsa farkı takacaklarını biliyorlardı. Onlar, birbirlerine güçlü bağlarla bağlanmış bir takımdı ve diğer takımlardaki düzensizliğin aksine iç içeydiler. Maçtan önce Xavier'ın suratındaki ifadeyi gördüğünde genç kız, onun elini tutup dudaklarından öpmüş, her şeyin güzel olacağını söylemişti. Şimdi ise maç başlamış, kendisi onlardan çok daha yükseklikte uçar, bir yandan altın snitchi arar bir yandan da maçı takip ederken kendisine hak veriyordu. Sarı mereti maçın başından beri görememişti ve bu onun sinirlerini bozsa da, karşı takımda da işler pek farklı gitmiyordu. Biraz olsun rahatlayarak Jack'e odakladı bakışlarını. Ve o an, uçan toptan son anda kaçtı. Ancak Vasily o kadar da şanslı olamamıştı. Bir küfür savurdu ve biraz daha aşağılara inmeye karar verdi. Gergin oluşlarını anlıyordu, tıpkı Krystof gibi. Ah Krystof diye düşündü; şu an şu maçta gergin bir insan varsa o kuşkusuz Krystof'tu. Bir kaptan olarak daima en mükemmel olanı yaratmaya çalışmak, birinci sınıflarla oynasanız bile stres  verici bir işti. Onu en iyi genç kız anlıyordu zira; yardımcı kaptan olarak. Bu yüzden süpürgesini aşağı yönlendirdi ve Xavier ile iyi iş çıkartıyormuş gibi gözüken Jack'e bağırdı. "Kendine güven Karenin!"

Çocuk dönüp bakmadı ama duyduğu belliydi, duruşunu dikleştirmişti. Ve işte o an, küçük bir vızıltı duydu. Gözleriyle etrafı taradı, küçük canavarın yakınlarda olduğunu biliyordu. O sırada gol attılar ve tüm dikkati çığlıklarla dağıldı. Ancak gözleri istemsizce Anna'ya kaymıştı ve bu ona snitchi gösteren yegane şey olmuştu. Süpürgesini son hıza ayarlayıp tribünlere doğru uçarken kendisine atılan lafları, yüreklendirici sözleri duyabiliyordu ama en net duyabildiği -ki bu gayet normaldi zira tam olarak onların üzerine uçuyordu- siyah saçlı bir adamın 'beceriksiz kardeşin' lafını dile getirmesiydi. Dişleri sıkarak içindeki dürtüyü bastırdı. Hayır, maçın ortasında kimseye lanet filan atmayacaktı. Bu maçı bırakması demekti ve Alyssha ister inanın ister inanmayın topluluğun yararını -eğer o topluluğa dahilse- kendi egoistliğine tercih ederdi. Bu yüzden tribünlere yakın bir biçimde snitchin peşinden gitmeye başladı. Sunucu bölmesini rüzgarıyla adeta salladığında Vivianne kızının cırtlak sesi yükseldi. "Ve Alyssha Malfoy belli ki hepimize süpürgesinin hızını göstermeye çalışıyor. Anladık anladık, onun süpürgesi var güzel mi güzel!" Ah, ne saçmalık ama diye düşündü içinden ve elini küçük topa doğru uzattı. Parmakları onu kavramak için uğraşırken diğer arayıcı da ona katıldı. Sağ ayağıyla ona tekme attı Alyssha bir an düşünmeksizin. Dengesini kaybetse de kız, peşinden gelmeye devam etti ama snitch bir anda geriye doğru uçup yeniden geçtikleri yola yöneldi.

Adeta havada takla atıp ters tarafa yöneldi Alyssha. Gözüne topu kestirmişti ama kestirdiği başka bir şey daha varsa; da da dam... Henry McCourt. Top uzaktaydı ama eli hala havada onu yakalayabilecekmiş gibi duruyordu. Ne kadar saçma gözüktüğünü biliyordu zira zihninde basit bir söz belirdi. Kolunu ağrıtmak için mi uğraşıyorsun? Gerçekten mi Jack? Bahsi geçen Jack, Xavier'ın babasından başkası değildi. Pek çok kişinin fikri olmasa da genç adam Alyssha ile tanıştığı günden beri, ona asla tatmadığı babalığı yaşatıyordu ki bu kızı mutlu ediyordu. Gözlerini deviren Alyssha tam olarak Anna'nın önünden geçerken kolunu indirme girişiminde bulundu ki, dirseğini hızlı bir biçimde çekmesi ile dirseği Henry McCourt'un kafasına çarptı. Ah, nasıl da acı verici bir tesadüftü ama! Anna'nın güldüğünü duysa da adamın ne dediği hakkında en ufak bir fikri yoktu zira o hızla çoktan onların yanından geçmişti ve şimdi diğer tribünlerin önündeydi. Bir sayı daha attıklarında, belki de topu yakalamasına hiç gerek olmadığına karar verdi. Ah. Her zamanki gibi mükemmellerdi işte.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sierra Weidner

Sierra Weidner


Rp Sevgilisi : Güven sorunları + insanlardan pek hazzetmeme durumu + yoğun nefret =yatak arkadaşından şaşma
Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 26/06/13

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeSalı Eyl. 10, 2013 2:46 pm


Sahaya çıkar çıkmaz içinden bir küfür savurdu Sierra. Böylesine sıcak bir günde Quidditch oynamakta neyin nesiydi? Neyse ki yedeklerdeyim diye düşündü. Lakin şu yeni gelen çocuk Jack'e de pek güvenmiyordu. Slytherin takımı her zaman güçlü insanlardan oluşur ancak Jack diğer takım üyelerinin yanında oldukça çelimsiz bir tipti. Kendisi vurucu olmadığından çok büyük bir sorun teşkil etmiyordu gerçi. Hoş ona kalsa vurucu olmayı tercih edebilirdi. Hem bir kaç Hufflepuff'ın kafasına bludger atmak zevkli bile olabilirdi. Özellikle şu Aaron denen veletti yere indirmekten büyük bir zevk duyardı; şımarık ve sinir bozucu bir tipti. Ama Jack'in vurucu olarak yer aldığı bir maçta hocanın onu kovalayıcı olarak seçmesine minnettardı genç kız.

Yedek kulübesine doğru ilerlerken biraz kestirmenin hayalinin kuruyordu Sierra lakin şu kendini komedyen sanan şapşal sunucu sağ olsun pek kestirmek mümkün olacağa benzemiyordu. En azından şu pizzalardan bahsedip duran eski sunucu mezun olup gitmişti. Bu da bir şeydi sanırım.

Maç artık başlarken Sierra'da yerine yerleşti. Kolay bir zafer olacak gibiydi. Hatta çelimsiz Jack bile şaşırtıcı derecede iyi oynuyordu. Bir an oyuna dahil olmak istedi genç kız ama yavaş yavaş üzerine rehavet çöküyordu sıcak hava yüzünden. Bu kalın forma üzerine yapışmış durumdaydı, alnı terden sırılsıklam olmuştu ve yavaş yavaş gözleri kapanıyordu. Hal böyle olunca ellerini başının arkasında çapraz yaparak geriye doğru uzandı ve gözlerini yumdu. Diğer yandan da ne olur ne olmaz diye maçı takip etmeye çalışıyordu. Kulağı tam anlamıyla spikerdeydi bu yüzden. Lakin uyku bedenini ele geçirirken seyircilerin çığlıklarından sunucuyu duymak iyice zorlaşıyordu. Kaldı ki kızın söylediklerinin yarısı Sierra'a boş konuşmalar gibi geliyordu. Neden sadece maçın gidişatıyla ilgili bilgi vermezler diye düşündü. Bu tüm anlamsız lafların arasından şimdi birde maç ile ilgili detayları ayıklamalıydı. Ama sıcak hava dalga dalga bedenine yayılırken odaklanmak oldukça güçtü. Sesler gitgide birbirine karışıp uzaklaşıyordu ve uykuya yeniliverdi kız.

"SIERRA WEIDNER"

Profesörün sesi ile irkildi. Bir an ne olduğunu bilmez halde afalladı. Profesör ona seslenmişti ve bunun tek bir anlamı olabilirdi; oyuncu değişikliği. Sadece kısa bir an içi geçmişti kızın, ne zaman sakatlanma olmuştu? Hiç anlamıyordu Sierra. Yavaş adımlarla hocasının yanına yaklaşırken sunucuyu dinlemeye koyuldu. Tam olarak ne olduğunu anlayamamıştı ama Jack'in hatası olduğunu duydu. Bu sefer dışından bir küfür savurdu genç kız. Bu çocuğun hata yapacağını biliyordu, sadece ucunun ona dokunmamasını dilememişti. Nihayet ayaklarını sürüye sürüye de olsa bayan Elizabeth'in yanına gelmeyi başarmışa benziyordu. Kadın Sierra'nın  donuk gözlerine iyice baktı ve bir elini kızın omzuna atarak şöyle dedi; "Neden kovalyıcı olduğunu biliyor musun Sierra?". Evet anlamında başını salladı. "Antremanlarda delikten geçirmediğim tek bir top bile olmadığı için olabilir mi?" Neden Elizabeth'in ona bu soruyu sorduğunu anlamamıştı ama arkasından başka bir sualin geleceğine adı gibi emindi kız. "Peki neden yedeklerde olduğuna cevap verebilir misin?". Omuz silkti genç kız, bunun üzerine kafa yorduğu söylenemezdi. Hatta bunu umursamıyordu bile. "İyi bir kovalayıcısın Sierra ve yeteneklisin de. Ne yazık ki berbat bir takım oyuncususun. Eksiğin bu. Quidditch bir takım oyunudur. Senden oraya çıkmanı, konsantre olup takımla uyum içinde hareket etmeni istiyorum. Anlaşıldı  mı?". Kafasını salladı genç kız her zaman ki umursamaz tavrı ile, ardından süpürgesine binip yükseldi. Ne yazık ki yükselir yükselmez bir bludger tarafından dengesi bozuldu. Bir an için süpürgesinden düşecek gibi de olsa da ona tutunmayı başardı genç kız. Tekrar üstüne çıktı. Hava sıcaktı ve onun uykusu vardı. Tek şansı Alyssha'nın bir an evvel Snitch'i yakalaması olacaktı. Bir kaç Bludger'dan ve yarattıkları denge problemlerinde kurtulduktan sonra kendine gelmeye karar verdi genç kız. Bu niteliksiz Hufflepuff'ların önünde rezil olmaya hiç niyeti yoktu. Aaron önünden kendini beğenmiş bir edayla geçerken iyice hırslandı. O hırs ile önüne gelen ilk quaffle'ı yakalayıp öyle bir attı ki sahanın öteki ucunda kalan halkadan top korkunç bir hızla geçti. Hızlıca nefesi verdi kız ve önüne düşen bir tutam saçı arkaya attırdı. Oyuna yavaş yavaş ısınıyordu artık. Sıcak havayı tamamen unutmuş kendini oyuna odaklamıştı ve oyunun heyecanına kapılmış görünüyordu. Arka arkaya attığı pek çok başarılı atışın ardından kendine iyice güveni geldi. Başta bir türlü kurtulamadığı Bludgerları büyük bir ustalık ile başından savıyordu artık. Ama hala kendi oyununu oynuyordu kız. Takım arkadaşlarının ne yaptığı ile uzaktan yakından alakadar olmuyordu zaten açık ara önde götürüyorlardı maçı. Sonra Sierra bir isabetli atışa doğru giderken karşı takımın arayıcısının Snitch'i yakalamak üzere olduğunu fark etti. Alyssha onun hemen arkasındaydı ama üstüne doğru gelen Bludger hızlanmasını engelliyordu. Karşı takımın oyuncusu ise her an Snitch'i yakalayabilirdi ve böylece Hufflepufflar oyunu kazanırdı. Buna izin vermezdi Sierra. İçinde ona tamamen zıt olan bir duygu uyandı. Maçı şimdi sadece kendi için kazanmak istemiyor gibiydi. Elindeki Quafflle'ı Krystofa fırlattı ve hızla arayıcıya doğru uçtu. Tam Snitch'i yakalayacaktı ki Sierra Snitch ile arayıcının arasından geçti ve Snitch gözden kayboldu. Alyssha'a döndü kız nefes nefese. "Şu topu bir an önce yakalarsan iyi edersin". Arkasına döndüğündeyse Elizabeth'in gururlu bakışları ile karşılaştı bir an. Sanırım bu sefer doğru bir hareket yapmıştı. Genelde insanlara karşı pek bir şey hissetmezdi, hatta çoğunlukla nefret ederdi pek çoğundan. Özelikle de henüz resmi olarak tanışma şansı bulamadığı babasından. Nefret etmek için çok sebebi vardı kızın yada güvenmemek için lakin  Quidditch hocasından nefret etmiyordu pek, belki bayılmıyordu ama nefret etmiyordu. Hatta garip bir biçimde saygı duyuyordu bu kadına. Belki de ilk defa neredeyse içten sayılabilecek bir tebessüm ile selamladı birini; hocasını. Ardından maça geri döndü ve bu sefer takımı için oynadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sam O'Dowd




Lakap : Sammy
Rp Sevgilisi : Pizza!
Mesaj Sayısı : 86
Kayıt tarihi : 20/04/13

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimeÇarş. Eyl. 11, 2013 12:37 am


"HADİ, HADİ KASLI ÇOCUK!"
"Tamam Sam, gaysin ok. .s.s"
"Ben de senin hakkında aynı şeyleri düşünüyorum Flair."
"Bence ikiniz de gaysiniz çünkü birbirinizle yattınız."
Astrid'in son sözleri aynı Sam ve Flair'in diyaloğu gibi megafonla tüm sahaya yayılmıştı. Bu durum üçlü tarafından da fark edildiğinde küçük bir sessizlik oldu; şüphesiz ki bu sessizlikte Flair bunun gerçek olmadığına inanmak istiyor, Astrid pardon dercesine gözlerini kısıp tatlı bir şekilde Flair'e dönüyordu. Ardından Sam kahkaha attı ve hiçbir şey olmamış gibi mikrafona yaklaşıp konuşmaya başladı "Evet millet, ben eski spikeriniz Sam O'Dowd; ve herkes iyi eğleniyor gibi görünüyor. Ben olsam bahsimi Alyssha Malfoy'a yatırırdım çünkü bu maçın en erken biten maç olmasında iddialı gibi görünüyor sizce de öyle değil mi?" Slytherin tribünlerinden bir bağırış gelince Sam gülerek devam etti "ve şu ufaklığı da unutmamak gerekli; geçen sezon sana çömez dediğim için üzgünüm ufaklık belli ki takımdaki yerini sabitlemiş durumdasın ve gelecek sezon ne olacağını düşünebiliyor musunuz? İşte bu! Sierra Weidner'dan iyi bir atış geliyor; o kızın soyadını daima sevdiğimi söyleyebilirim, Flair vurmayı kes- ve ben mikrafon'u Astrid'e geri veriyorum. Sizi yeniden görmek güzeldi çocuklar!" Ardından göz kırpıp mikrafonu Astrid'e verdi ve harika olduğunu mırıldandı kulağına. Arkasına geri yaslandığında Flair'in vuruşlarından kaçamayacaktı tabi.
!!:


En son Sam O'Dowd tarafından Ptsi Eyl. 16, 2013 9:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : Tekrar okuyunca fark ettim ki Astrid yazacağım yere Flair yazmışım. *-* Sam'in isim hafızası kötü, ok?! Lol, onu düzelttim.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Dunham

Elizabeth Dunham


Lakap : Beth, Liz
Rp Sevgilisi : JASON.
Mesaj Sayısı : 312
Kayıt tarihi : 29/07/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimePtsi Eyl. 16, 2013 9:25 am



Yönlendirme: Maç başlayalı henüz on onbeş dakika olmasına rağmen oldukça iyi ilerlemiştir ve son yılların en hızlı maçı olacağı ortadadır. Zira snitch görüldü.

Üstünlük 20:70 maç skoruyla şuan Slytherin'e aittir.

Maç buna göre devam edebilir; benden sonra gelecek post oyunu tamamen sonuçlandıracak ve başlık kilitlenecektir.

Hatırlatmalar:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://facebook.com/ssbdd
Hans Finn Landers
Gryffindor VII | Şeytan'ın Piçi | Quidditch Takım Kaptanı
Gryffindor VII | Şeytan'ın Piçi | Quidditch Takım Kaptanı
Hans Finn Landers


Lakap : HANSEY!
Rp Sevgilisi : Daenerys K. F. Landers; BETTER THAN YOURS.
Mesaj Sayısı : 1061
Kayıt tarihi : 06/11/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimePerş. Şub. 06, 2014 1:22 am

On dakika sonra.

Hans Hufflepuff Tribünlerinden maçı izlerken heyecanla ayağa kalkmıştı. Yapılan her yeni hamlede nefesini tutuyor ve Eco Malfoy'un Snitch'i yakalayamaması için inanmasa da küçük bir dua mırıldanıyordu. Öte yandan Aaron'ın Quaffle'ı kaptığını gördü ve kendisini tutmadan tüm gücüyle "İşte benim oğlum!" diye bağırdı. Yanında aynı şekilde ayağa kalkmış Gordon'ın kolunun heyecanla omzuna yapıştığını hissetti ve sadece bir sıra çaprazında, Jacob ile yan yana oturan April'ın da çığlığıyla Hufflepuff yeni bir sayı yaptığında mutlulukla Gordon'a sarıldı. Hem Aaron içindi mutluluğu, hem de Slytherin'in arayı bu kadar açması hiç de hoşuna gitmiyordu. Öte yandan yan koltukta oturan Natalia'nın homurlandığını duyabiliyordu. "Umarım sevgilin bir hata daha yapar." dedi genç kıza bağrışmaların arasında kendisini duyup duymayacağını bile umursamadan ve bakmadan. Maçı takip etmeye devam ediyordu. "Eğer şansımız varsa yalnızca iki sayı sonra onları geçeriz bile."
"Hayal kuruyorsun Hansey." dediğini işitti Rus Kızının, ancak ses arkadan değil yanından geliyordu artık; kız sonunda ayağa kalkmıştı. Hans omuz silkip "Göreceğiz." dedi Natalia'nın boynundaki Slytherin atkısına bakıp gülerek ve maçı takip etmeye devam etti. Gözlerini Galatea'yı arıyordu, demin seyircilerin bile gördüğü Snith'i Eco'dan önce elde etmesi gerekirdi! Ardından bakışları gökyüzünde öylece süzülen Bartolomej'e takıldı, itiraf etmek gerekirse oyunun başından beri kızın hareketlerini gözlemliyordu zaten çünkü aynı Jack gibi onu da oyunu oynarken ilk kez görüyordu ve bir değerlendirme yapması gerekiyordu. Hem kız kovalayıcıydı da, Hans'ın mevkisiydi orası; kızın tüm hamlelerini öğrenmesi yararlıydı. Gözlemliyor olmasının tüm nedeni de buydu zaten. Başka ne olabilirdi ki? Genç kız ikiziyle birlikte Hufflepuff kovalıyıcılarıdan birinin çevresini sarıp topu düşürmesini sağladı ve Hufflepuff kalelerine doğru süzülerek uçmaya başladı. Hans itiraf etmeliydi ki kız ve ikizi en az Gordon ve kendisi kadar koordine hareket ediyorlardı ve bu birkaç haftaya onlarla maç yapacakları düşünülünce pek de tebrik edilesi bir özellik değildi ama Hans son bir yıldır her şeyiyle bu maçlara hazırlanmıştı zaten, hazırlanıyordu da. Gordon'a kızı göstermeye gerek duymadan "Önümüzdeki maçta çok eğleneceğiz." diye mırıldandı ve Gordon gülerek onayladı onu, "Uzun zamandır iyi bir rakip çıkmıyordu kardeşim."
"JACK!"
Ve oyunun farklı bir kısmıyla ilgilenen Rus Kızı Gordon'ın da Hans'ın da ilgisinin bir anda Jack'in üzerinde toplanmasını sağladı. Oğlan kendisine atılan bir Bludger'dan ustalıkla kaçıp ikinci bir Bludger'a tam anında vurarak topu Krystelle'ın demin topu kaptırmış olduğu Hufflepuff kovalıyıcılarından birinin tam suratına çarptırdı. Kovalayıcı, Antonije, dengesini kaybedip sarsılırken düşen topu havada tekrar yakalayan Krystof Bartolomej oyuna hiçbir şey olmamış gibi her zamankinden hızlı bir şekilde devam etmeye koyuldu. Hans bile bu hamle karşısında kötü eleştiri yapacak değildi. Kendisini baştan aşağı, Hufflepuff tribünlerinde tam bir yüz karası olarak, Slytherin renkleriyle donatmış en favori canavarına döndü gülümseyerek. "İtiraf etmeliyim ki yürüyen bir iskelet için oldukça iyi bir hamleydi."
"Evet, Jack daima sandığından iyidir zaten."
"Daima?" diye sordu imalı bir şekilde.
Ve kız güldü genç adama. "İnanmayacağın kadar."
Hans pek ihtimel vermese de bu konuda Natalia'ya inanmaktan başka bir yolu yoktu. Ön sırada duran Shane kendisine dönüp bahsi kazanmaya çok yakın olduğunu söyledi ardından gülerek ve elindeki dürbünü Hans'a uzatıp işaret parmağıyla bakması gereken yeri gösterdi. Bir yandan da kendisine has gülüşünü suratından silmeden konuşuyordu. "Eco birazdan Snitch'i kapacak ve benim de bir Galleon'um olacak. Harika bir gün, belki de gidip Eco'ya yardımları için özel teşekkürlerimi sunmalıyım."
"Kapa çeneni." dedi Hans dürbünü düzgün odağa sonunda getirebildiğinde ve Eco'nun Snitch'le arasında yalnızca iki metre olduğunu gördü. Kızın altında Nimbus 2015 vardı. İki metre onun için kaç sanise demekti ki? Nefesini tuttu ister istemez ve tüm karşı tribün ve Natalia çığlık atmaya başladığında yenilgiyi naklen izlediği dürbünleri Shane'e geri uzattı. "Senden nefret ediyorum."

On seyirci puanı Hufflepuff'a verilsin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Dunham

Elizabeth Dunham


Lakap : Beth, Liz
Rp Sevgilisi : JASON.
Mesaj Sayısı : 312
Kayıt tarihi : 29/07/11

Özel
Rp Puanı:
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Left_bar_bleue97/100Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty_bar_bleue  (97/100)

Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Empty
MesajKonu: Geri: Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN   Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN Icon_minitimePerş. Şub. 06, 2014 1:27 am


Yönlendirme: Maç sona ermiştir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://facebook.com/ssbdd
 
Birinci Maç: HUFFLEPUFF vs. SLYTHERIN
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hufflepuff'a Verilecek Puanlar
» Slytherin Atağı!
» Slytherin Team
» SLYTHERIN NIGHT.
» Hufflepuff Binasına Verilen Puanlar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: H O G W A R T S :: Okul Arazisi :: Quidditch Sahası-
Buraya geçin: