| I'm Your Cherry Bomb! | |
|
+3Dracarys Aryna Celia Annabeth Right 7 posters |
|
Yazar | Mesaj |
---|
Galatea Cynnton
Rp Sevgilisi : Rivaille Mesaj Sayısı : 176 Kayıt tarihi : 29/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Eyl. 05, 2012 12:16 am | |
| "Galatea ismi nasıl okunur?"
Seminerimize hoşgeldiniz, arkadaşlar. Baktım adımı bir Muggle yiyeceği olan, çaya batırılması çok lezzetli olan galeteye benzetiyorlar ya, olmuyor. Ben kahveye batırılası bir insanım bu yüzden size ismimi öğreteyim.
Galatea.
Birinci a normal ikinci a'yi yumuşak okuyacaksınız. Yumuşak a derken şapkalı olandan bahsediyorum. Hani TDK'nın salaklık yapıp kaldırdığı. Hilal dermişçesine.
Sonraki "tea"yı "te olarak okuyorsunuz ama "ea"yı "YA" olarak okuyacaksınız. Galatya. İkinci a'yı da şapkalı oku bakiyim. Evet aynen öyle.
Hoşçakalın arkadaşlar. Diğer bir tuhaf isimli karakterimin adını okutma çabamda görüşürüz. | |
|
| |
Galatea Cynnton
Rp Sevgilisi : Rivaille Mesaj Sayısı : 176 Kayıt tarihi : 29/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Eyl. 06, 2012 2:31 am | |
| Bugünkü isyan dersim de konu "Myrcella" Myrcella ismini sağolsun George dede nereden buldu bilmem, Myr diye de bir yer var çünkü. Ama herif ismi yazdı yazalı herkes RP karakterinin isimi Myrcella koyuyor. Yiyorsa Joffrey, Cersei, Tywin falan koyun kardeşim. Hayır, sadece bu site için değil hangi siteye baksam "En az üç Myrcella" var. Ki bence Daenerys, Myrcella'dan bin kat daha güzel bir isim. Ya da şey, şey... Doreah mesela. Ne bileyim seride çok fazla kadın yok ama herkes bir fahişenin adını alsa bütün site dolar taşar zaten. Cersei de çok güzel bir isim ki. Sonuç: Karakterinizin adını Myrcella koymayın. Beşinci kitapta Myr kötü yola düşerse görürüm sizi. Sevgilers. - Bahsi geçen arkadaşımız şu:
Aynı anası maşaallah, maşaallah!
| |
|
| |
Aryna
Lakap : Arry. Sadece kardeşlerim için. Rp Sevgilisi : Birkaç yakışıklı buldum ama yemeden duramadım. Mesaj Sayısı : 156 Kayıt tarihi : 19/07/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Eyl. 06, 2012 11:42 am | |
| Buraya zayıf insanlar ve güç isteği ile ilgili anlamlı bir yazı gelecekti ama sonra isyan etmem gereken daha önemli bir şey baş gösterdi:
Gözlüğüm.
Sağ camın sağ üst köşesi çerçeveden hafifçe çıktı. Şimdi sağ gözümde bir ağırlık bir yoğunluk, rahatsız edici bir şey var. Gıcık ediyor beni.
Gıcık etmesini bırak, gözlerimin ayarını afedersiniz siker bu dengesizlik. Dört yıldır iki gözümün numarası eşit olsun diye yırtınıyorum en sonunda 4.25'te eşitlenmişlerdi ne güzel! Kara bahtım kör talihim.
Gözlüğün nasıl çıktığına gelirsek, camları bok götürüyordu tişörtümün kenarıyla sileyim derken çıkarttım. Kıçımı kaldırıp yıkasam ölürdüm çünkü (!)
Gözlüğüm neden leş gibi? (evet hala leş gibi, verdiğim kayıp bir şeye değmedi) Çünkü ağladım. Ve ben niye buradayım? Çünkü bir şok atlatıyorum.
Dizileri gerçekten çok ciddiye alıyorum. Çok. | |
|
| |
Catherine Lioness West
Lakap : Catherine hariç her şey. Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 15/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Eyl. 07, 2012 8:50 am | |
| İsyan ediyorum yavaş internete. Ya bir internet bu kadar mı yavaş olur? 4. kattaki komşumuza aynı anda iki laptoptan bağlanıyoruz, internet o kadar kötü gidip geliyor ki bir bölümü indirmek için beş kez tekrar başlatmak zorunda kaldım. İşkencenin ilginç bir biçimi. Yani böyle annemin de bana bağırmasına yol açan bir işkence biçimi. İnternet çeksin diye annemlerin odasına kapanıp izliyorum, annem de bitişikteki salonda bir Yollu Emir'e bir Hollandalı heriflere bakarken unutuyor beni herhalde. Ne zaman internet gidip ben mırıl mırıl sövünce her nasılsa duyup "Kübra! Sen hala internettesin dimi? Gözün çıktı kız gözün çıktı, bak o senin derslerin bu yıl nasıl kötü olacak. Merve ödevlerini bitirdi bile." - *:
Bu konuşma yüzde yüz gerçektir, hatta devamı da şöyle: B: Hangi Merve ya? A: Çevgi işte. -Kahkaha krizi- B: Anne sen de mi o kıza öyle diyosun? A: Ne biliyim Hilal öyle diyor ya.
Annemin bahsettiği ablamın arkadaşı. Merve Sevgi Çevik'i Merve Sevik Çevgi diye söylüyorlar. Kızın ad-soyadı da vermiş oldum. Her neyseeee.
diyor. Kadındaki nasıl bir kulaktır bir türlü anlayamadım. Ama tabii ki sabah ezanıyla annemin uyuyuşu arasındaki dönemde oturup dizi izlediğimi bilse beni öldürür - ya da "görceksiniz siz" diye mırıldanarak ertesi gün interneti keser. Ben ilk seçenekten yanayım. Bir daha ki isyanımda görüşmek üzere. NOT: Üsttekini de okudunuz değil mi? - Bilmek isteyenler için:
Gözlüğümü yerine taktım. Sonra da gidip yıkadım. Su yüzünden üstünde tekrar iz kaldı ve o izi yine tişörtümle çıkartmaya çalışıp yine gözlüğü çıkarttım. Sonra dizi yüzünden ağladım ve yine tişörtümle... Anladınız siz. Geri taktım ama şimdi gözlüğüm leş gibi.
| |
|
| |
Galatea Cynnton
Rp Sevgilisi : Rivaille Mesaj Sayısı : 176 Kayıt tarihi : 29/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Eyl. 07, 2012 1:52 pm | |
| Patronusuma isyan ediyorum.
Celia'nınki Furia. Hades'in işkenceci trio'su. Tamam. Creon'unki akrep. Zaten sevdiğim bir karakter değil. Galatea'nınki bukalemun. Neden? Lioness'inki de şey olcak, dişi aslan.
Aslında Lioness dişi aslan olduğu için dişi aslan oluyor. Ama kişilğine bukalemun daha uygun. Ama bukalemun Galatea'yla eşleşti benim için.
Peki buraya kadar bir problem yok.
Problem benim patronus olarak kyuubi, shukaku falan istememle başlıyor. E, ben bunları kime vereyim?
Yeni karakter açtım diyelim. Binası ne olacak? Ravenclaw? Ama ben karakter açmaktan sıkıldım ki. Hem Shukaku'yu alamam zaten. Psikolojim bozulur. Kyuubi istiyorum ben. KYUUBIIIIII!!!
Ooof of, karakter alsam bir dert, almasam bir dert.
BRILLANT IDEA: Celia'yı animagus yapıp kyuubi'ye mi dönüştürsem? Biri ona diklendi mi kyuubi olup ortamın ağzına sıçsa. Her zaman Naruto için dediğim gibi; In Kyuubi We Trust.
Neyse, yarın gider Celia'ya yazarım. [Bir de animagus alımları bitmiş oluyormuş ne gülerim. (KÜFREDEREK DELİRİR.)] | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! C.tesi Eyl. 08, 2012 8:06 am | |
| Dalga geçmesenize günahsızla, beynamazlar!- Repliğin orijinali:
Söz veriyorum, yine renkli yazacağım. Cidden. | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Paz Eyl. 09, 2012 2:43 am | |
| Chris Colombus Patronusumu Nasıl Mahvetti? adlı çalışma. Hayalinmdekiyle alakası olmayan Furia, bizim Ares'i nasıl da sıkıştırmış! Üzgünüm Alyssha ama Kaya benim için her zaman potansiyel ve mükemmel bir Thalia Grace olarak kalacak. Ah, lanet olsun kesinlikle Sihir Basını'na girmeliydim. | |
|
| |
Aryna
Lakap : Arry. Sadece kardeşlerim için. Rp Sevgilisi : Birkaç yakışıklı buldum ama yemeden duramadım. Mesaj Sayısı : 156 Kayıt tarihi : 19/07/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Ptsi Eyl. 10, 2012 2:25 am | |
| You Know Nothing, Jon Snow.
Bir kitap boyunca Ygritte denen hatun Jon Snow'a bunu söyleyip durdu ve ben de sinirlenmediğim veya kıza sövmediğim zamanlarda, sadece şunu düşündüm: Bir insan nasıl hiçbir şey bilmez? Ama şu an fark ediyorum ki, ben Xealsia olmakla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Hiçbir şey. Hatta gidip bunları karakter günlüğü açıp mı yazsam? Yok, yok burada şikayet edeyim.
Xealsia'yım ama hiçbir şey bilmiyorum. Ne olduğumu bile. Yok o kadar da değil ama, sadece içgüdüyleriyle avlanan bir hayvandan farkım yok. Bu korkutucu.
Ayrıca takımımı da sevmemeye başladım. Dianna dudağı görmek beni yordu. Tuhaf olan hala photoshop indirememiş olmam. İnmiyor lanet olası şey. Ama hayalimdeki o Dianna takımına kavuşmam lazım. Bak gözümün önüne gelince yine mutlu oldum.
- My Club:
| |
|
| |
Catherine Lioness West
Lakap : Catherine hariç her şey. Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 15/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Salı Eyl. 11, 2012 2:13 am | |
| Duygularımı açıkladığın için teşekkürler Santana! Lima Heights'a 10 Puan! Çok sinirliymişim, diyorlar. Sonra asabiymişim. Kimselere güvenemiyormuşum. Hayal aleminde geziyormuşum ama burada gerçek bir hayat varmış. Yazmaktan vazgeçmeliymişim, yazıp yazıp duruyormuşum elime ne geçecekmiş? Kitap yazacağımı söylüyorum onlara. Taslağı bende diyorum. İlk kitabı neredeyse bitirdim diyorum, susuyorlar. Sonra hiç ders çalışmıyorsun diyorlar. Ben nasıl doktor olacakmışım? Canımı dişime takıp uğraşacağım, diyorum. Doktorluk benim için bir meslek değil bir tutku diyorum. İnanmıyorlar, belki de anlamıyorlar. Benim bütün sinirim, asabiyetim, gece uykusuzluklarım sabah moronluklarım bu yüzden diyordum. Değilmiş. Meğer ben elimden gelenin en iyisini değil, her şeyin en iyisini yapıp başlarına kakmalıymışım. Nazik olmalıymışım, duygularımı saklamalıymışım. Bağırmamalıymışım sonra. Sinir krizlerim durmalıymış, etrafa ve kendime zarar vermeyeyim diye.
Bir keresinde bir arkadaşım yazdığım hikayeleri dosyaladığım belleğin içini açıp onca dosyaya bakmıştı. "Bunca karakteri nasıl buluyorsun?" diye sormuştu. Gülümsemiştim. "Onları bulmuyorum, yaratıyorum. Ve onların hepsi benim bir parçam." Galatea Cynnton da bu parçamdan doğdu. Galatea bu parçamı içinde taşıyor. Onu "benim" yapan şey, onu bana bağlayan, onu gerçek kılan şey içinde bulundurduğu o parça. Bütün karakterlerimin içindeki o benden parçalar onları ben yapıyor. Bu yüzden ben yazabildiğim sürece yaşayacağım.
| |
|
| |
Galatea Cynnton
Rp Sevgilisi : Rivaille Mesaj Sayısı : 176 Kayıt tarihi : 29/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Eyl. 12, 2012 7:54 am | |
| Evrim Teorisi'ni kanıtlıyorum. Hem de Darwin'den daha kesin bir yolla. - SPN'de Sam'in küçüklüğünü oynayan şu velet vardı ya:
Pek de sevimliydi kendisi, pek beğenirdim oyunculuğunu. Saftı falan. Bir de küçük erkek çocuklarına karşı zaafım var. Fesada bağlamayın arkadaşlar onu kastemiyorum. Küçük çocukları sevmem onlar da beni sevmez. Ama 11 yaş altı küçük erkekler. Çok sevimli oluyorlar. Evrim teorime geri dönelim isterseniz.
- Hıh,işte o velet böyle olmuş:
Üstelik çocuk benden bir yaş büyük, ablam yaşında. Ben SPN'ye geç başladığım için bu çocuk benim için hep küçük çocuktu falan, bugünlerde kaç yaşında olduğunu düşünmeye bile yeltenmemiştim. Ama sonra-- evrimin gücü.
- Selamı var bu arada birilerinin:
Darwin: I TOLD YA! Bu çocuğu tesadüfen bulduğumda bunu dinliyor olmam da tesadüfe giriyor mu? O şarkıyı o kadar severim ki birinin anlayacağından korkmasam yolda falan bağıra bağıra söylerim. Klasiktir yani benim için. 2006'da ilk çıktığından beri dinlerim hatta. Hala da bıkmadım. Neyse, annemden doğum günümde bu çocuğu istesem olmaz di mi ya? Olmaz herhalde. Yazık bana. Çocuğun galerisini falan bulursam ünlüm diye alacağım, o derece. Çok sempatik herif. Enee.
| |
|
| |
Aryna
Lakap : Arry. Sadece kardeşlerim için. Rp Sevgilisi : Birkaç yakışıklı buldum ama yemeden duramadım. Mesaj Sayısı : 156 Kayıt tarihi : 19/07/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Eyl. 13, 2012 1:52 am | |
| BECAUSE BEING ANORMAL IS TOO MAINSTREAM * Hiçbirimiz Çoğumuz Galiba birkaç karakter hariç hiç kimse kendi RP karakteri değil. Hiçbirimiz okulda süper popüler, herkesin bizi seveceği Adriana Lima gibi hatunlar değiliz. Bütün kızlar bizi kıskanmıyor. Bütün erkekler bizi yatağa atma çabası içinde değil. Ama bu içimizdeki istek olacak ki RP karakterlerimiz illa popi kızlar oluyor. Buraya kadar tamam. * Sonra bu "Bütün dünyayı ben yönetiyorum," tipi karakterler o kadar yaygınlaşıyor ki, acayip karakterler açmaya başlıyoruz. Anormaller, yalnız tipler, depresyona girenler, "konuşamayanlar"... işin tuhafı bu anormal karakterlerin hepsi, gerçek dünyaya göre gayet normal. Hem de çok normal. Utanıp konuşamayan bir sürü kişi vardır bu memlekette ya da depresyona girmiş olanlar. Psikolojik problemliler. biri de benim * Yani diyeceğim şu ki, karakterlerimiz o kadar çok anormal oldu ki artık normalleşiyorlar. Sonra tekrar anormalleşip popi kızlar, süper seksi herifler falan olacaklar. Sonra tekrar depresyona girecekler. Falan filan... * Aklıma gelmişken demeden geçemeyeceğim, az önce bahsi geçen müthiş popüler "herkes beni sever ama ben sevmeyi bilmem, uff bi git başımdan yeaa." tipi genç kız ve erkeklerimizin hep kirli geçmişleri, kötü ve zengin aileleri, hiç olmadı leşleri falan vardır. Sözüm meclisten dışarı tabii. Ben her yerde gördüğümü söylüyorum. Objektif Olmayan Notlar:
- Şimdiye kadar popi olan iki karakterim oldu. Biri RP karakterim Lioness West. (Ve sigara içmem.) Biri de bir karakterim -kısaca- Alex Sky. Adı çok uzundu, ben de kısaltıyordum. Ayrıca Alex -işin tuhafı- dış görünüşünü yaratmayıp ünlü kullandığım ikinci karakterimdi. İlk karakterim de onun sevgilisiydi zaten. - Herkes bütün karakterlerine bir imzasını koyar -istese de istemese de. Ben önce karakterlerimdeki imzanın ukalalık olduğunu düşünüyordum ama değilmiş. Benimki ailevi problemli olmalarıymış. Lioness'in bile aile problemleri var. Vay anağn babağn kemüğne vay! Bir düşünün bütün karakterlerinizde belirgin olmasa bile ufacık bir imzanı var. Sizden bir parça. Haksız mıyım? - İki teyze bir amca karakterim var, bunlara nasıl benden bir parça vereceğim bilmiyorum. Hey yavrum heeey! - Bu farkındalığı yarattığı için Nayt'a teşekkürler. Yaptığı yorum güldürmüştü ayrıca. - Lütfen benden nefret etmeyiniz. | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Eyl. 14, 2012 9:32 am | |
| (Bkz. Kübra'nın her doğum gününde milyon tane hediye isteme ve hiçbirini alamama sorunsalı)
Bunu hatırladınız mı? Ah, evet. Doğum günüm ha bitti ha bitecekken anlatayım istedim. Zira anlatılamayası geçer doğum günlerim.
On dört Eylül bin dokuz yüz doksan yedi Pazar günü saat sabahın altı buçuğunda doğmuşum. Doğumum diğer anne tarafından iki kardeşim gibi sorunlu değil gayet rahatmış. Ama sanırım beynimde bir sorun oluşmuş ki ben bu bilgiyi sizle paylaşıyorum. Biz 2012'ye dönelim.
Sabahleyin annem gayet yumuşak bir sesle uyandırdı. Ben de "Tamam sen git ben dua edip geleyim," dedim. Dua etmeden güne başlayamıyorum. Sonra dua ederken gözlerimi açtığımda hediyem yatağımın bitiğişindeki çalışma masamın üstünde duruyordu: Masa lambası.
Masa lambasının önemi benim için çok büyüktür. Kardeşinizle aynı odayı paylaşıyorsanız ve bahsi geçen kardeş saat dokuzda yatıyorsa, ablanız odasına kimseyi sokmuyorsa ve mutfak tercihlerin arasında değilse gece ders çalışmak-- başlarım dersine, kitap okumak zor oluyür. Ben de hemen her sınav dönemi anneme gidip "bir masa lambam... dur böyle değil: "BİR MASA LAMBAM BİLE YOOOK!" diye bağırırım. Mütemadiyen. Sonunda akıl ettiler. Neyse. Kaç yıldır hediye yüzü görmemiş ben buna sevindim.
Sonra gözlüklerimin camını değiştirmek üzere saat on iki buçuk falan gibi dolmuşa binip optiğe gittim. Yakınlarda yok muydu derseniz yoktu efendim burası kastamonu.
Gözlüklerimin camını ilk gittiğimde değiştirememiştim çünkü 5 numara olan iki tane cam yokmuş. Yarın gel demişlerdi dün. E, bu sabah birde gittim, afedersiniz ibne kılıklı herif dönüp bana iki gibi gel dedi. Anasını satayım zaten gidiş dönüş bir saat sürüyor??!!
Anneannem ve dayımın evine gidiiip onlarda takıldım. Her anneanne psikolojisine dahil olan dondurma ve kola gibi yiyeceklerle beslendim. Sonra arkadaşım arayıp doğum günümü kutladı onla gezdik, ardından beraber gözlük camımı almaya -ve taktırmaya- gittik. İbne kılıklının karısı olduğunu düşündüğüm şahsiyet bana gözlüğümün camlarını takmanın yarım saat süreceğini söyledi. Atomu parçalayacak sanki. İyi dedim belki kalabalık, işler yoğun falan. Ben ki 5 numara miyop astigmat insan gözlüklerimi optiğe bırakıp arkadaşla gezmeye devam ettim. Karşıdan babam gelse görmeyecek derecedeki ben. Bir saat sonra geri dönüp gözlüğümü aldım. Gözlüksüz bir saat takıldıktan sonra beş numara camlarla dünyaya bakmak insanın midesini bulandırıyor. Dayımla anneannemi nasıl dolmuş durağına çağırdığımı, eve nasıl gittiğimi hatırlamıyorum.
Eve gelip face'e baktım, birkaç kişi doğum günümü kutlamış. Babam dahil. Sonra altı aydır açık görmeyip iki gün üst üste online gördüğüm arkadaşım Umut, dün bana spoiler veren gerzek aynı zamanda Celia'yı asla tanımaması gereken kişi, doğum günümü kutladı. Sonra buraya girdim ve dan-- Betül bana başlık açmış... Enee uçtum resmen.
İşin daha da tuhafına geliyorum: face kullanmayan ve doğum günlerini hatırlamak gibi bir hafızası olmayan arkadaşım twitterdan doğum günümü kutladı.
Nasıl?
geçen yıl almanca dersinde biz doğum günümüzü söylemeyi öğreniyorduk. Kız da bütün sınıfı not etmiş, geri sıra bana gelmemişti ama biz doğum günü mevzusunu o kadar uzattık ki tenefüste duymuş olmalı. Sonra da telefonuna not etmiş. Yerim.
Sonra ablam ailece uzun süre tartıştığımız ve sevdiğimi bildiği Vienetta'yı almış olarak geldi, annemden bir pasta falan filan... geceye doğru kavga çıktı ama alışığım.
Bir doğum günüm de böyle tükendi. Artık resmen on altıyım ama hiç büyümüş gibi hissetmiyorum. Pasta yediğim sıradan bir günmüş gibi. Büyük hissetmem gerekiyor muydu? Bilmem.
İstediğim onca hediyeden her zamanki gibi babayı aldım. Babam da kargoyla hediye falan yollamadı. Ama en azından aradı. Geçmiş on dört doğum günümde yapmadığı bir şey.
Yuh ben bunu hala yollamamışım!
| |
|
| |
Shane Parker Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Küfürbaz Haydo. Rp Sevgilisi : Melon'lara karşı bi' zaafım var. Mesaj Sayısı : 141 Kayıt tarihi : 14/09/12
Özel Rp Puanı: (95/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Eyl. 14, 2012 9:58 am | |
| Saat tam 23.59'du ki 00.00 oldu tüh yetişemedim. | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Eyl. 14, 2012 10:37 am | |
| Yetiştin sayarım ben Oy oy oy Nico'oooooooğğğğğğğmmm. Ayrıca oy oy oy Haydo'oooğğğğm. | |
|
| |
Catherine Lioness West
Lakap : Catherine hariç her şey. Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 15/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! C.tesi Eyl. 15, 2012 5:26 am | |
| Bir his var içimde. Akciğerlerimin altında ama mideme de etki ediyor gibi. Ağır. Ağır hissettiriyor. Sonra beynim de birkaç yüz kilo almış gibi. Kafam gerçekten öne düşecekmiş gibi. Fazla kilolu beynim düşünmemi ve gülümsememi engelliyor. Kısık gözler ve yorgun bakışlarım var ve tek istediğim uyumak. Hoppala! Uyumayı sevmem. Bence uyumak havanın karanlık olduğu zamanları değerlendiremememize neden oluyor. True Blood'da yüzde yüz doğal tadında yapay kan üretmiyorlar mıydı? Bence ondan önce gereken şey bir iğne ama öyle bir iğne ki tek doz alım sana bir gece uykusunun enerjisini ve rahatlamasını verecek. Uyumadığımda çok sinirli olmasam günde bir saate kadar indiririm uyku düzenimi. ama ne yazık ki üç gün iki geceden daha az yapamadım. Yemek yemeyi de sevmem. Yaşamak için yerim. Belli bir damak zevkim yoktur. Açlığımı boşverebilirim. Bütün kızlar benden tavsiye istiyor ama veremiyorum. Onlar iradesizse ben ne yapayım sayın okuyucu? Benim reflüm var, midem sizinkinin atıyorum iki katı fazla asit üretiyor. Bu benim doymamı iki kat zorlaştırıyor. Ama ben normal bir insanın yarısı kadar yiyorum. İşte bunlar hep irade. Sudan nefret ederim. Tadı yok bir şeyi yok ama bu dünyada su içmeye bayılan insanlar var. Neymiş günde üç litre içecekmişim. Yok efendim! Ben bir bardağımı içer otururum. Sonra da diyalize gireceğim günü beklerim herhalde. La nasıl bir insanım? Şerefsizim insan değilim. Gideyim su içeyim lan. Alakasız: - Kader yoldaşım:
Cüce, zeki, günah keçisi. Tyrion Lannister ve ben.
- Rol modelim:
Babam beni bu yaz bu adamla tanıştırdı: House. İki sezonu birlikte izledik. Bacak kadar boyum varken de doktor olmak isterdim ama neden istediğimi açıklayamazdım. İnsanlara yardım etmek umrumda falan değildi. Şu an yaşıtlarım doktor olmak istiyor ama benim nedenlerim onlarla aynı değil. Onlar para ve statü istiyorlar. House sayesinde ben içimdeki doktorluk aşkını veya tutkusunu veya her ne derseniz anladım. Da hala anlatamıyorum.
| |
|
| |
Catherine Lioness West
Lakap : Catherine hariç her şey. Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 15/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Paz Eyl. 16, 2012 9:01 am | |
| ABİ HEPİNİZE GELSİN:
RIHANNA FT. KÜBRA - WHERE HAVE YOU BEEN?
NERDESİNİZ AMK? | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| |
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Ocak 03, 2013 9:38 am | |
| Az önce Beth hatuna Naruto'yu övecektim övemedim. bari burada uzun uzun yazayım.
Naruto izlemek için 5 sebep:
1) REPLİKLER
Adamlar öyle cümleler kuruyor, öyle laflar ediyor ki sen mal gibi kalıyorsun. Böyle hayatın anlamını çıkaran ders veren bilgece cümleler... İnsan bitiyor.
2) HERİFLER
Böyle öküz gibi diyince olmadı sanki ama ne yakışıklılar var anlatamam. Adamların hepsi (demeyelim çoğu) elf gibi taş gibi. Aaaaah ah. (İzleyecek olanlara sesleniyorum: Gaara benim. Deidara benim. Sasori benim. Dağılın.)
3) OLAYLAR
Olayların akışı, birbirine bağlanışı, ince detaylar. Aslında klasik bir "arkadaşlarıma olan sevgimle bütün dünyayı kötü adamlardan kurtaracağım" teması ama olaylar öyle güzel ilerliyor ki bu size batmıyor (çoğunlukla)
4) KARAKTERLER
Hani dedim ya "arkadaşlarıma olan sevgimle bütün dünyayı kötü adamlardan kurtaracağım" teması diye. Karakter konusunda kesinlikle klasik değil. Karakterler çok derin, duygusal derinlikleri buradan Neptün'e yol olur. Aslında kötü adam da yok bu yüzden çünkü kimse yüzde yüz kötü değildir.
5) MÜZİKLER
Abicim openingler de theme'ler de o kadar güzel ki anlatamam. O kadar mükemmel sahnelere o kadar iyi uyuyorlar ki... Sırf müzikler için izlenir yahu. Harikulade.
Spoiler vermeden bu kadar anlatabildim. Tam bir bağımlılık yapıcı. Şu an iki düşüncemden biri bu animeyle ilgil, rüyalarımda görüyorum falan... Harika. | |
|
| |
Shane Parker Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Küfürbaz Haydo. Rp Sevgilisi : Melon'lara karşı bi' zaafım var. Mesaj Sayısı : 141 Kayıt tarihi : 14/09/12
Özel Rp Puanı: (95/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Ocak 03, 2013 10:13 pm | |
| Naruto'ya da başlıcam *-* SASUKEEEEEEEEEEEEEEEEEĞ. *-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-* Ve şu öğretmenleri var ya. Adını bilmiyorum. OF ADAM YAKIYO. ve narutonun babası. SPOILER VERMEK İSTEMİYORUM AMA NEYSE *-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-* Şu Bleach'te 50-60a gelsem ona başlasam ne iyi olur. Bide filleri izliyo musun sen? | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Ocak 04, 2013 12:29 am | |
| İzliyorum. Bütün bölümleri eksiksiz izlemek gibi bir takıntım var çünkü. Naruto'dakileri atlayabilirsin, 135'ten sonrayı. Shippuuden'de birkaç güzel filler sezonu var ama. Kakashi'den bahsediyorsun öğretmenleri derken. İğrençsiniz olm. Adamın bir kulağıyla bir gözünü görüyoruz nesi yakıyor lan? Sasuke taş gibidir evet. Minato da candır. | |
|
| |
Shane Parker Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Küfürbaz Haydo. Rp Sevgilisi : Melon'lara karşı bi' zaafım var. Mesaj Sayısı : 141 Kayıt tarihi : 14/09/12
Özel Rp Puanı: (95/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Ocak 04, 2013 11:24 pm | |
| Adam karizma ama Ben izlemedim şöyle ilk bölümünü izledim orada gördümdü sanırım. Bide dövüşünü izledim ve vuruldum. *-* AMA SASUKE. VE ABİSİ. ABİSİ EN BÜYÜK AŞKLARIMDAN. ITACHI. Sırf onun için izlicem de. Neyse no spoiler. -.-.-.-.-.-.-.-.-.- | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Ocak 30, 2013 2:44 am | |
| Itachi... Bitirdin lan beni... Neyse yarın onun olduğu yeni bölüm geliyor umutluyum.
Kimya ödevi yapmaya çalışıyordum aklıma burası geldi.
Çok özlemişim olm ben sizi...
Oha hakkaten çok özlemişim.
Özlem çipim yandı sanıyordum ama... | |
|
| |
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Mayıs 29, 2013 8:23 am | |
| I'M GONNA DIE. I know we're all gonna die, but repeatin' this little two words make me feel comfortable. Dunno why. I think it reminds me this mental torture will end someday. "Livin' is hard, dying is easy." *** Eee ne diyorduk? Yarın İngilizce yazılım var ve çalışmadım. Normalde çalışmam zaten... (Ehehe tabii bunu derken üstteki İngilizce yazıda bir hata çıkarsa sçtık asdfh) ... ama bu sefer cidden çalışmam gerekiyor ve neye çalışacağımı bile bilmiyorum! Oof of! *** Okulda sınıf arkadaşım Selin'le bir hatun çizmişiz ki... Şey, teknik olarak o çizdi. Bense direktif verdim: kızı şöyle giydirelim böyle dursun bakışları vs... Gerçekten çok eğlenceliydi! Selin her zaman hayal gücünden noksan olduğundan şikayet eder bende de çizme yeteneği yok. İkimizin iyi noktalarını birleştirince ortaya harika bir şey çıktı! Gerçekten mutlu oldum. *** Bu sıralar kendimi kesmek istiyorum ama yaz mevsimindeyiz ve yaralarım görüneceği için tuhaf tepkiler alacağım. İstemiyorum. Ayrıca daha fazla yara izi de istemiyorum bedenimde o yüzden cesaret edemiyorum sanırım. Gerçi yara izi istemiyorsam tırnaklarımı da kesmeliyim çünkü en basitinden dün Sıla'yla kavga ettik diye içteki kılcal damarlar kanayıp nokta nokta kan kırmızıya boyanıncaya dek bileğimi ve kolumu tırmaladım. Ne yazık ki tırnaklarım kısa olduğu zaman da yiyorum, yenmeyecek kadar kısa olduğunda da törpü veya kesici bir aletle tırnağı etten ayırıp yemeye devam ediyorum. Benimki bktan bir psikoloji ama sürünüp gidiyoruz işte. *** Yaz geliyor bu da demektir ki bir aksilik olmazsa bu yaz da babamı göreceğim. Özledim onu. Bugün okul nöbetçisiydim ve benimle nöbetçi olan çocuk babamın parfümünden kullanıyordu. Ne çok özlediğimi fark ettim babamı. Üstelik bundan önceki 15 yıldır görüşmüyorduk bile. Sonuçta ne kadar kapanmaz yaralarımız olursa olsun biraz örtülebiliyormuş. Sanırım bu da yetişkin olmamanın artılarından biri. Babamın gözünde çocuk/ergen imajına sahip olduğum için gururumla savaşmadan onun açtığı yaraları iyileştirmesine izin verebiliyorum. Pek fazla gururum olduğundan da değil. Yıllardır bu evde yaşamanın benden götürdüğü şeylerden biri gururumdur. Bir boka yaradığı yok zaten. Sadece yaralıyor. *** Uzun zamandır günlük yazmıyordum, tekrar yazmak güzel. Aslında ne çok bahsedecek şey varmış. *** Fark ettim ki ben RP yazamıyorum. Betimlemeler gereksiz derecede uzun, iç hesaplaşmalar fazla sündürüldüğünden olay akışını bozuyor, iki diyalog arası "uu beybi lafı nasıl da gediğine koydum" konuşması yapamıyorum. Ben yıllardır hikaye yazıyorum sanırım ondan RP yazamıyorum. Ama artık hikayelerimi birilerine okutabiliyorum o yüzden hikayelerimdeki gibi RP yapabilirim! Kendimi aştım ve bu çok güzel hissettiriyor! Teşekkürler Kemal Hoca'm hepsi sizin sayenizde, sizi seviyorum! *** Yine neden bahsedeceğimi unuttum. O kadar çabuk ve çok unutuyorum ki... Hafızam beni ürkütüyor. *** O kadar fazla manga okuyup anime izliyorum ki asla kendime göre birini bulamayacağım. Birini beğenebilmek için çok fazla mükemmel erkek gördüm. Bunu kendim mükemmel olduğumdan falan demiyorum tabii. Sadece söylüyorum. *** Az önce Dream Chronicles oynadım. Bütün ev şaşkınlıkla benim "Kocaaam! Kocacııım! Fidgeet!" dememi dinledi. Pişman değilim. *** Neden bahsedeceğimi unuttum aklıma takıldı. Onu düşünürken yazacağım ikinci şeyi de unuttum. Laneeet! *** Yazılı dönemi bana girdi. Çok girdi ama. Öyle böyle değil. *** Theory of a Deadman'in Bitch Came Back'ini dinleyin anam. Çok güzel şarkı. *** Bu sıralar Rammstein dinliyorum. Sensei'im dinletiyor ki ben çok beğendiğim için buradan ona teşekkürlerimi sunarım. Dinlediğim bir grup daha var ki o kadar seviyorum ki kimseye söyleyemiyorum! Ayrıca 15 yıldır asla en sevdiği şarkısı olmamış bir kız olarak fark ettim ki benim bir favori şarkım var! Hem de birkaç aydır! En başta sadece özelliği kaybolmasın diye çok dinlemediğimi her zaman ki gibi dinlemeyerek unutacağımı sanmıştım ama her dinleyişim de mükemmel geliyor. Bu çok hoş bir şeymiş, dinlemeye bile kıyamıyorum onu. O şarkıyı dinlediğimde ağlayacak kadar aşık olmak isterdim. Aşık olmak belki beni kafamdaki saçma sorulardan bir nebze uzak tutardı. Geçenlerde düşünürken dank etti: ben aşık olamıyorum veya insanlara bağlanamıyor değilmişim ben sadece güvenemiyormuşum. Sebebi olan babam ve anneme selam ederim. Biz konuya nasıl vardık ya? *** Gideyim ben artık. Saçımı yıkayıp belki biraz İngilizce'ye ba-- ne diyeceğimi hatırladım! *** Küller kitabının ikincisi Gölgeler'i okudum bugün nöbet sıkıntısı boyunca. İlk kitap bu kadar vahşi ve iğrenç değildi. Bütün o iğrençlik cidden hoşuma gitti! Gerçi midesi kolay kalkan biri olmamama rağmen Davey ve Peter'ın sahnesi beni çok tiksindirdi. İkisini ship'liyorum ayrıca. Ne kadar imkansız olsa da. Ne diyordum? Evet, yazar ilk kitabın beğenildiğini görünce ikinci kitapta kendini aşıp istediği gibi yazmayı başarmış. Bu vahşi yırtıcı kanlı hali daha çok hoşuma gitti. Bir de baş dişi karakter Alex'e sesleniyorum: "Hatun bak, Tom'u aldın Chris'i aldın bırak Kurt Çocuk bana kalsın. Ben onu kendi ellerimle beslerim. Not: Ellerimi yedirmeyeceğim seni öldürüp yedireceğim. Uyarmadı deme. Sevgiler, bir psikopat" *** Nerede kalmıştım? Saçımı yıkayıp, belki biraz İngilizce'ye bakıp dua edecek ve yatacağım. Erken kalkacağım sabah. *** Ağzına okuyayım müdür bozuntusu okul 15'inde kapamıyor bizim yazılılar 11'inde bitiyor. *** Ben şarj aletimi yine bozdum! Lanet olsun nefret ediyorum bu kaçıncı ya? Daha cumartesiye çok var o zamana dek ne halt yiyeceğim ben? Sktir. Çalışmıyor. Bak şarj aleti istersen patlayarak parçalara ayrıl ama sakın sakın sakın benim laptop'ıma zarar vereyim deme. *** Hatalarından ders alan tipte bir insan değilim. Kesinlikle değilim. Ne kadar çok yazmışım ya. おやすみなさい. Oyasuminasai. Gute Nacht. Good night. Ve iyi geceler. | |
|
| |
Dracarys
Mesaj Sayısı : 27 Kayıt tarihi : 23/07/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Haz. 14, 2013 10:33 pm | |
| Saw'u izledik. İlk üçünü Selin veya Tuğçe'lerde izledik baktık bitmeyecek sabahın köründe okulda bitirdik. Matematikçi filmdeki çığlıkları duyup içeri gelince sesi kısmak zorunda kaldık. Adam bize psikopat gözüyle bakıyor. "Hüseyin...I want to play a game!" diyemedim ya la. İki gündür manyaklar gibi Hello Zepp dinliyorum. *** Shipping'le alakası olmayan arkadaşım Sıla -hatta bırak ship yapmayı ben yapınca bile benle dalga geçen Sıla- beni Shingeki no Kyojin'den Rivaille ile ship'liyor. Boyu boyuna huyu huyuna dedi ya la. Hakaret kabul edecektim ama herife aşık olduğum için kızamadım. Ship'ini destekliyorum Sıla. Ama "Zaten odan dağınık adam gelir iki toplar temizler süpürür" dedin, ona alındım bak. Hıh. *** RP'yi bırakmayı düşünüyorum. Yazdığım yok zaten. Aslında tatile biraz girsek hikaye yazarken arada RP de yazarım belki ama bilmiyorum. Yazan yok ki lan. Benim de yazasım gelmiyor sanırım o yüzden. Nebliyim bilemedim. Bırakırsam bile ara sıra gelir millete bir selam veririm. *** Durup dururken buraya yazmak nereden çıktı ben de anlamadım. Durarara izliyorum ama katlanamadım ya, işler gittikçe karışıyor izleyemedim. İçim acıdı bea. Gerçekçi animelerin böyle bir sıkıntısı oluyor karakterleri o kadar benimsiyorsun ki kötü bir şey yaptıklarında canını yakıyor. Kafasından aşağı boya kutusu düşesice sarışın Kida. Seni Jigsaw'a vermezsem neyim. Koyacam önüne Anri'yle Saki'yi hangisini kurtaracaksın diye bakacağım. Anri'yi kurtarmaya kalkarsan da kollarını koparacağım William'ın oyunu gibi. Oh mis. *** Bu sıralar sürekli Hidden Object oyunları oynuyorum. Bazıları çok korkunç oluyor çok zevkli. Selin bana Drawn oyna demişti ya linkleri çökmüştü onun gidip bakayım yeniden yüklemişler mi? *** Saw izledim, Gölgeler'i okuyorum, Deadman Wonderland ve Another'ı arka arka birer günde bitirdim, DW'nin mangasına başlayacağım. Kan gövdeyi götürüyor çok seviyorum. Zaten içimde bir psikopat vardı şimdi daha da yüzeye çıktı. Artık hikayemin finalini daha iyi yazabilirim. (buraya Jigsaw'un psikopat gülüşü gelecek) *** Hem telefonumun hem laptop'ımın şarj aleti bozuk, kendime sarılıp ağlayasım geliyor. Aman beee! Bıktım. *** Yazacak bir şey bulamıyorum anlaşılan daha fazla kaçamayacağım. Gideyim izleyeyim olmadı gelirim giderim yaparım bir şeyler. Bu arada daha yeni idrak ettim bugün yaz tatilinin ilk günü. Ne garip lan. Aaa. | |
|
| |
Galatea Cynnton
Rp Sevgilisi : Rivaille Mesaj Sayısı : 176 Kayıt tarihi : 29/08/12
Özel Rp Puanı: (90/100)
| Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Haz. 26, 2013 4:58 pm | |
| Saat sabahın altısı ve ben ölüyorum. Bilgisayarımın kıymetini bilseydim başıma bunlar gelmeyecekti. Kübra T: Bir Şarj Aleti Vakası (ucuzum evet. ama uykuluyum) (Bu yazıyı neden yazıyor olduğumu ben bile en son keşfettim.) *** - Part 1:
Kübra gider bir laptop alır. Şarjını ikinci haftadan falan bozar. Anne bu şarj aletini servise götürür ama şerefsiz herif "Laptop'la göndermeniz lazım" der ve ekler "Bir aya anca gelir." Kübra materyalistliğinden midir nedir "Ben iki haftalık bebeğimi ellere vermem" der. Annesine çakma şarj aleti aldırır. Buraya kadar her şey güzel
- Part 2 - Part 16:
Yeni alınan şarj aleti kullanıldığının ilk ayı bozulur. Yeni uç takılır. Yalnız laptop uyuz bir girişe sahiptir ve girişler laptop'ı şarj etmesine rağmen tam oturmaz. Kübra da bunu sallamaz. Daha önemli şeyler vardır. Bahsi geçen uç "bugün" e kadar 16 kez değişecektir.
- Part 3 (yahut 17):
Yazılı dönemi başlamış (üç hafta) ve Kübra laptop'ı göndermeye razı olmuştur. Servisçiye gidilir ve gösterilir. Şerefsiz herif "Biz bunu yollayamayız abla bu çalışıyor" der. Kübra hiddetlenir ve "Dumanlar çıkıyor lan bundan neye çalışıyor!!" der. Bir daha içeri adım atmaya yüzü olmaz.
- Part 4:
Yazılı dönemi. Kübra laptop düşünecek modda değil. Annenin umrunda değil.
- Part 5:
Şarj aletinin ucu yine bozulmuştur. (Bu on altıncı idi) Yalnız yedek uç alınan yerde yoktur. Başka yer de bulma ümidi de. Çaresiz laptop'ın girişi zorlanarak kullanılır. Giriş bozulur.
- Part 6 SONUÇ:
Evet yine şerefsiz servisçi. Dedi ki "Gönderin" Annem de "Kız zaten yazın İstanbul'a gidecekti" dedi "O götürür" Göndermedi. Çünkü tamir edildikten sonra eve yollanan laptop'a kargo parası verip İstanbul'a yollamak istemedi. Kübra'nın indireceği animeler kalmış, arkadaşlarla irtibatı kesmiş dımdızlak kalmıştı. Sonra kardeşi laptop'ını kullanmasına izin verdi. Kübra canhıraş anime indirmeye başladı. Annesiyle kavga ettiler. Anne kardeşin laptop'ını Kübra'ya vermesini yasakladı. Sinsi ortanca kardeş Kübra sabahın köründe laptop çalarak hayata bağlantısını sürdürüyor. --du. Yakında İstanbul'a gidecek olan Kübra'nın elinde öyle bir imkan kalmayacak ve ne zaman Beylikdüzü'nden Altunizade'ye gitmeye yerse (ben Kastamonu'da bile kaybolabiliyorum) o zaman internete bağlanabilecektir. O zaman gelene kadar kardeşe Gintama'yı indirmesi için yalvarılacak belki internete girilebilecektir.
O yüzden Kübra tutamadığı bütün sözler için özür diler. "Elimden geldiğince yapmaya çalıştım ama olmayınca olmadı. Bu gidişle olacağı yok ve ben de pek memnun değilim. Gerçekten ve gerçekten özür diliyorum."
Bir de Betül'den isim vererek ve şahsi özür dilemem gerekiyor. Biliyorum çok uzun zaman oldu ve biliyorum ben yazmadım. Yazamadım da. Fen Lisesi'nin programı fazla ağırdı ve dediğim gibi bilgisayarım yok. Şu an yazdığımdan RP yazmaya kalksam Kaan kolumu ısırır elimi klavyeden çekeyim diye. Fırsatım varmıştır da yazmadığım olmuştur. İlham gelmemiştir sonra yazarım demişimdir şu bölüm bitsin yapmışımdır belki de arkadaşımla buluşmuşumdur. O anlar için senden özür diliyorum. Gerçekten.
Bahane ediyormuşum gibi geliyordur ama değil işte sevdiğim bir şeyi ben de yapmayı isterim hatta bana 50 tane RP mi yoksa 2. yazılılar arası iki hafta boşlukta verilmiş iki matematik kitabı iki de trigonometri fasikülü artı 3. yazılılar mı deseler RP'yi ben de seçerdim. Yalnız okulun son Salı'sına kadar yazılı koyma fikri benim falan değildi.
Laptop'ın suçu benim evet cimriliğimi ve materyalistliğimi suçlayabilirsiniz. Bir daha benle RP falan yapmayabilirsiniz anlayışla karşılarım bu sefer hak ettim çünkü.
Tek tek herkesten verilmiş sözlerim için özür diliyorum. Murphy yasalarınca ben bunu yazdıktan sonra laptop'ım beni yalancı çıkarmak için mucizevi şekilde iyileşmezse samimiyetle olan biten budur. Uykusuz muyum fesat mı bilmiyorum ama buraya geri döndüğümde bütün kurgularım ve karakterlerim dahi uçurulacakmış gibi geliyor. Aslında buraya içimi dökmek için gelmiştim ama iş özre döndü. Bilinçaltımda kalmış olabilir sabahın köründe zart diye uyandım çünkü.
Diyeceğim her şeyi demedim ama daha da diyemem. Tekrar herkesten çok özür diliyorum.
- Gelmişken günlük olarak da kullanayım:
1- IDM'in biten şeylere "tamam" yazmasına bayılıyorum. Sanki o "bitti" anlamında değil de "indirdik la işte bakıp bakıp durma yeter" anlamında diyormuş gibi geliyor.
2- Tam da insanlardan daha az nefret ediyorken yine her şey üst üste bindi. Bence yukarıda birileri benim insanları sevmemi istemiyor. İnsanların beni sevmesini istemiyor da olabilir. Her halükarda giren çıkan bana bence.
3- İrem'le adam gibi vedalaşamadım. Tuğçe çekti gitti hiç vedalaşmadık onla buluşur vedalaşırız diye. Selin döndüğünde burada olursam görüşeceğiz. Yoksa Ağustos'a kadar göremem.
4- 2 ve 3 birbiriyle çelişiyor onu fark ettim. Ama toplam 4 arkadaşım varsa ve onlar bana ailemden iyi davranıyorlarsa bu da benim suçum değil lan.
5- Cimri babam ve Hansel ve Gretel'i yemek isteyen cadı misali annemi mi seveyim n'apayım? Aptal kardeşlerim (birbirlerini tanımıyorlar ama eşit derecede aptallar. Bu da bana gıcıklığına!) ve bir de bu tabiri kullanmaktan nefret etmeme rağmen beni zorlayan kezban ablam var. Sonra Kübra niye böyle bik bik... Bu yüzden böyle..!
6- Cümleyi yine yardırmışım. Ben gidip hikayemi yazayım o zaman. Gerard'ı öldürdüm kimse umursamadı yeniden dirilteceğim lan. Sinirim bozuldu. Temmuz ortasına kadar bölüm yok onlara bence kaşındılar. "Aaa Gerard öldü. Ciddi ya. Bir dahaki bölüm bilmemkim'i görecek miyiz?" Devenin nalını görecen Tuğçe. Her şey müstahak sana.
7- Şu an İstanbul'da belki babam iş dönüşü laptop'ını verir diye düşündüm ama sonra 5. maddeye geri döndüm. En son Hilal ben ona benimkini verdiğimden sonra sinir krizi geçirdiğim için benden intikam alır. Yanmışım abi ben. Otur paso ödev yap yaz boyu. Temmuz sıcağı. Ramazan. Trigonometri. Atışlar. Orbitaller. Bak mis mis. Arada bir-iki kitap okur hikaye yazarım. Kitaplar bitince koltuğa çömerim. Hikayeyi okuyan olmayınca yazasım gelmez. TV izlemem. Elif bana tebelleş olur. Bacak kadar kardeşle didişerek duracağım bir buçuk ay yüz elli küsür metre kare evde.
8- Hayatıma sıçayım. Keşke bir şey iyi gitse. Hayır: KEŞKE BİR ŞEYLER İYİ GİDİYORMUŞ GİBİ GÖZÜKÜP TAM BEN MUTLU OLUYORKEN BATMASA. Annem beni psikiyatriste götürmeyi babam da kulaklığımı yapıştırmayı unuttu. Ailede hafızası en kötü benim. Kasten yapıyor olma ihtimalleri? %60
9- Bel ağrım yine başladı. Stresten veya üzüntüden olabilir demişti biri ama doktor muydu komşu kızı mı hatırlamıyorum. Bence adil değil. Ben regl olduğumda bile hiçbir tarafıma ağrı girmez alt tarafı stresin beni ikiye buruyor olması üzücü. Bir fıkra var ya hani "saçım dökülüyor üzülüyorum üzüldüğümden de saçım dökülüyor" he bendeki de o.
10- Gaviscon'um bitti. Gidip almam lazım. Çünkü stresten belim ağrıyor mu bilmiyorum ama krizimin temelleri otururken reflüm tuttuğunu biliyorum. Gidip alayım. Annem gider alır mı? Nah. O zaman saçımı yıkayıp gidip alayım. Hilal'i de uyandırmayayım. Geç yattı. Ben de tam uyumadım gerçi.
11- 1 Temmuz'a göz için randevu aldık ama gidemeyeceğim. Ya gözlerim 5 mi 6 mı geç onu 4 Temmuz'da... OOOOFFFF OF. Ben internet bağımlısıyım. Ve o imkanı aldılar lan elimden. OOFF!!
| |
|
| |
| I'm Your Cherry Bomb! | |
|